4. Hukuk Dairesi 2016/16474 E. , 2018/2264 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/07/2015 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile staj ücreti alacağı istenmesi üzerine mahkemece adli yardım talebi kabul edilerek yapılan yargılama sonunda davanın yargı yolu caiz olmadığından usulden reddine dair verilen 13/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, staj ücreti alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın yargı yolu caiz olmadığından usulden reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili müvekkilinin Nazmiye Demirel Kız Teknik ve Meslek Lisesinde çocuk gelişimi ve eğitim alanında öğrencilik yapıp mezun olduğunu, okulun müfredatı gereği davalı kuruma bağlı anasınıfında staj yaptığını, karşılığında kendisine hiçbir ücret ödenmediğini belirterek, müvekkilinin staj ücreti alacağının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davacıya bir ücret ödenmesi gerekiyorsa bu ücretin idari bir tasarrufla gerçekleştirilebileceği, idarenin eylem ve işlemlerinin denetim yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle yargı yolu caiz olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2/b maddesinde “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davasının” idari yargı yerinde açılacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nun 25. maddesine dayanarak özel hukuk hükümleri çerçevesinde hizmet karşılığı ve yasada belirtilen esaslara göre hesaplanacak staj ücreti alacağını talep etmektedir. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olması nedeniyle, işin esasına girilip esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın yargı yolu caiz olmadığından usulden reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
4. Hukuk Dairesi 2016/16474 E. , 2018/2264 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat