4. Hukuk Dairesi 2016/15333 E. , 2019/1651 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

4. Hukuk Dairesi 2016/15333 E. , 2019/1651 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/09/2014 gününde verilen dilekçe ile faiz alacağının tahsilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen 04/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde adli yardım talepli olarak istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
6100 sayılı HMK'nın 334/1. maddesinde “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler” hükmü düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 336. maddesinde ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalının yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüyle temyiz istemlerinin incelenmesine geçilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince
Dava, kurum zararından kaynaklanan faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davalının müvekkilinin eski çalışanı olduğunu, Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı adına olan banka hesabından özel görüşme bedellerini çekerek Türk Telekomünikasyon Müdürlüğü hesabına yatırması gerekirken şahsi hesabına yatırdığını, daha önce ödenmiş faturalardan mükerrer faturalar tahakkuk ettirerek ve ilgili birimlerin yetkililerine imzalatarak ödemelerin yapılmasını sağladığını, davalı hakkında zimmet ve kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçlarından ceza davası açıldığını, davalının toplam 190.177,88 TL'yi zimmetine geçirdiğinin tespit edildiğini belirterek bu bedelin sarf tarihlerinden dava tarihine kadar olan işlemiş yasal faizinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının zimmet suçunu işlediği, bu suçun aynı zamanda tazmini gereken haksız bir fiil olduğu, faiz başlangıcının fiilin işlendiği tarih olarak değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi tarafından her bir eylemin gerçekleştiği tarihe göre yasal faizin hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı, davacı üniversitede özel görüşme bedellerinin ödenmesi ve buna bağlı işlemlerin yerine getirilmesi ile görevlendirilmiştir. ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/235 (bozma sonrası 2011/332) esasına kayden, zimmet ve kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçlarından açılan kamu davasında 2004-2009 yılları arasında davalının toplam 190.177,88 TL'yi zimmetine geçirdiği yönünde tespitte bulunularak atılı suçlardan mahkumiyetine karar verilmiş, hüküm derecattan geçerek kesinleşmiştir.
Davacı üniversite tarafından davalı hakkında, ... 6. İcra Müdürlüğünün 2012/7443 esas sayılı dosyası üzerinden 190.177,88 TL asıl alacak, 98.237,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 288.415,06 TL'nin tahsili için icra takibi başlatılmıştır. Davalının itirazı üzerine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/500 esasına kayden açılan itirazın iptali davasında mahkemece, eylemin sabit olduğu, davalının 190.177,88 TL'yi zimmetine geçirdiği, ancak davanın 190.000,00 TL üzerinden açıldığı gerekçesiyle “asıl alacak miktarının 190.000,00 TL olarak kabulüyle işlemiş faiz kısmı dikkate alınmayarak bu miktar üzerinden takibin devamına” şeklinde hüküm kurulmuş, karar davalı tarafından temyiz edilmiş, davacı üniversite kararın onanmasını talep etmiştir.
Davacı eldeki dava ile zimmet tutarının (190.177,88 TL) sarf tarihlerinden takip tarihine (24/09/2012) kadar olan işlemiş faizi ile takip tarihinden eldeki davanın dava tarihine (18/09/2014) kadar olan işlemiş faizini talep etmiş, mahkemece isteminin tümüne karar verilmiştir. Ancak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/500 esasına kayden açılan itirazın iptali davasında, davanın kabulüne ve takibin devamına karar verilmiş olmakla takip tarihinden itibaren işleyecek faiz, icra dosyasında hesaplanarak dosya borçlusu olan davalıdan tahsil edileceğinden, iş bu davada istemin bu bölümünün kabulü mükerrer tahsile neden olacaktır. Bu yön gözetilmeksizin hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine 21/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön