4. Hukuk Dairesi 2016/14993 E. , 2019/587 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl ve birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 24/07/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, asıl dava davalıları ile birleşen dava davalısının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Asıl ve birleşen dava davalılarının diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı vekili asıl dava ve birleşen dava dilekçelerinde manevi tazminatın, 11/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili isteminde bulunmuştur. Ancak yargılama sırasında davacı vekili, davalıların haksız fiil teşkil eden eylemlerinin farklı tarihlerde meydana geldiğini belirterek tazminat miktarına dava tarihinden itibaren faiz uygulanması isteminde bulunmuştur. Davacı vekilinin faiz başlangıcı yönünden talebini daralttığına dair bu beyanı duruşma zaptına da geçirilerek imzalandığı görülmüştür.
Mahkemece, hükmedilen manevi tazminat miktarına 11/03/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiilden doğan tazminat borçlarında temerrüt, haksız fiil tarihinde kendiliğinden gerçekleşecektir. Ancak eldeki uyuşmazlık üzerinde serbestçe tasarruf edilebilir nitelikteki davalardan olduğu açıktır.
Davacı vekilinin 18/02/2015 tarihli celsede, faiz başlangıcının belirlenmesi yönündeki talep ve kabulü dikkate alınarak, hükmedilen tazminat miktarına davaya konu edilen haksız eylemin gerçekleştiği tarihten değil taleple bağlı kalınarak asıl ve birleşen davaların açıldığı tarihler itibari ile faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekmektedir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Ancak yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, HUMK’un 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendindeki '... 11/03/2014...' ifadesinin çıkarılarak yerine '...davalılardan ..., ..., ... ve ... yönünden asıl dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden, davalı ... yönünden ise birleşen dava tarihi olan 31/10/2014 …' ifadesinin yazılmasına davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna, davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
4. Hukuk Dairesi 2016/14993 E. , 2019/587 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat