4. Hukuk Dairesi 2020/1255 E. , 2020/4311 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

4. Hukuk Dairesi 2020/1255 E. , 2020/4311 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 18/02/2015 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/06/2017 günlü karara karşı davacılar vekili ve davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalılar vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2017 tarih ve 2015/206 esas, 2017/359 sayılı kararının HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek, HMK'nun 353/1-b maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/04/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle davacılardan ...'in temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’in temyiz dilekçesinin incelenmesinde
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL’dir.
HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 58.800,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca'da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.
İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar ..., ..., ..., ... ve ... bakımından temyiz sınırı her bir davacının talebi bakımından ayrı ayrı belirlenecektir. Temyize konu edilen miktarlar,
yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’in temyiz dilekçesinin HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı ...’in temyiz itirazlarına gelince
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi tarafından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalılar vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2017 tarih ve 2015/206 Esas 2017/359 Karar sayılı ilamının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek, HMK'nun 353/1-b maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili davalılardan ...'a ait aracın diğer davalı ...'ın sevk ve idaresinde iken müvekkillerinin murisi ...'in kullanmış olduğu otomobilin şeridine geçmesi sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkillerinin murisi, eşi ve çocuğunun vefat etiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince tarafların olaydaki kusur durumları ve olay tarihi göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükme karşı, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince kaza tarihi, olayın gerçekleşme biçimi, davalı sürücünün % 20, müteveffa sürücünün % 80 oranında kusurlu oluşu, davacıların sayısı, davalıların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında davacılar için yerel mahkemece takdir olunan manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalılar vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2017 tarih ve 2015/206 Esas 2017/359 Karar sayılı ilamının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek, HMK'nun 353/1-b maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine (Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi) göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olaya gelince trafik kazasında vefat edenlerin davacıya yakınlığı, olay tarihi, ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında davacı ...'e hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha üst seviyede manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın anılan davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince davacılardan ... yararına BOZULMASINA, davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’in temyiz dilekçesinin HMK 362/1-a maddesi gereğince (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve davacılardan ...'den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön