4. Hukuk Dairesi 2020/2843 E. , 2020/3264 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

4. Hukuk Dairesi 2020/2843 E. , 2020/3264 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Asıl ve birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, asıl ve birleşen davada davalı ... aleyhine 14/11/2014 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda dava ve birleşen davanın maddi tazminat istemi yönünden kabulüne, asıl davanın manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne dair verilen 04/02/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince
Dava ve birleşen dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen dava yönünden maddi tazminat isteminin kabulüne, asıl davadaki manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının, kendisini satırla yaraladığını ve sol el parmaklarının kırıldığını, ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davalının cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/11/2015 tarihli karar, davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 25/12/2017 tarihli ve 2016/3012 esas, 2017/8657 karar sayılı ilamı ile davalının diğer temyiz itirazları reddedilerek “Bu durumda, mahkemece davalının itirazlarını karşılayacak şekilde, davacının beden gücü kayıp oranının belirlenmesine yönelik olarak yeniden usulüne uygun rapor alınıp, bu rapora dayalı olarak zarar hesabı yaptırıldıktan sonra hüküm kurulması gerekirken, tek hekim tarafından düzenlenen rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir ve bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir” şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak maluliyet raporu ile hesap raporu alınmış, bozmadan önce alınan maluliyet raporundaki oranlar ile bozmadan sonra alınan rapordaki oranlar aynı olmasına rağmen bozmadan sonra alınan hesap raporundaki miktar bozma öncesi hesap raporundaki miktardan fazla çıkmıştır. Davacı bozma öncesi alınan hesap raporunda belirtilen 10.319,87 TL üzerinden istemini ıslah etmiş ve mahkemece verilen ilk
kararda bu miktar esas alınarak hüküm kurulmuştur. Bozmadan sonra alınan hesap raporunda davacının maddi zararının 20.225,30 TL olduğunun belirtilmesi üzerine davacı aradaki fark için ek dava açmış, asıl ve ek dava birleştirilmiş ve sonuçta mahkemece maddi tazminat isteminin 20.225,30 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece verilen ilk hüküm davacı tarafından temyiz edilmediği için bozmaya uyma ile birlikte davalı yönünden usuli kazanılmış (müktesep) hak oluşmuştur.
'Bir usul işlemi ile taraflardan biri yararına doğmuş ve uyulması zorunlu olan hak' olarak tanımlanan usuli müktesep hakkın çeşitlerinden biri de hükmün taraflardan birinin temyizi ile gerçekleşir. Bu nedenle taraflardan birinin temyizi üzerine kararın bozulması ve mahkemece bu bozma kararına uyulması durumunda artık o tarafın aleyhine hüküm verilemez.
Mahkemece verilen 22/12/2015 tarihli davanın kısmen kabulüne dair ilk karar sadece davalı tarafça temyiz edilmiş, Dairemizin 25/12/2017 tarihli ve 2016/3012 esas, 2017/8657 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mezkur bozma ilamı ile kararı temyiz eden davalı yararına maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden usuli müktesep hak oluşmuştur. Mahkemece verilen ikinci kararda bozma ilamına uyulmasına rağmen ilk kararda hükmedilen maddi tazminattan daha üst düzey bir tazminata hükmedilmiştir. Bu durum ise Dairemizin yukarıda anılan bozma ilamı ile davalı yararına oluşan usuli müktesep hakkın ihlaline neden olmuştur.
Şu halde, mahkemece bu yönler gözetilmeksizin ek dava ile talep edilen maddi tazminat miktarının hüküm altına alınması doğru görülmemiş ve bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.














Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön