4. Hukuk Dairesi 2020/2232 E. , 2020/3243 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

4. Hukuk Dairesi 2020/2232 E. , 2020/3243 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/03/2015 gününde verilen dilekçe ile 5362 sayılı Kanun'un 50. maddesi gereğince yönetim kurulu üyeliğinin kendiliğinden düştüğünün tespitine ve aynı Kanun'un 52. maddesi gereğince yönetim kurulunun görevine son verilmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekilince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davacının temyiz itirazlarına gelince
Dava, 5362 sayılı Kanun’un 50. maddesi gereğince yönetim kurulu üyeliğinin kendiliğinden düştüğünün tespiti ve aynı Kanun’un 52. maddesi gereğince yönetim kurulunun görevine son verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı odanın yönetim kurulu başkanı dava dışı ...’ün ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/162 esas sayılı dosyasında resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, dolayısıyla dava dışı ...’ün 5362 sayılı Kanun’un 50/1-c maddesinde yer alan seçilme yeterliliğini yitirdiğini, bunun üzerine davacı tarafından 5362 sayılı Kanun’un 50/2. maddesi gereğince gerekli işlemlerin yapılmasının davalı odaya bildirildiğini, ancak davalı odanın yönetim kurulunun davacının uyarılarına rağmen asli görevini yerine getirmediğini belirterek 5362 sayılı Kanun’un 50. maddesi gereğince yönetim kurulu üyeliğinin kendiliğinden düştüğünün tespiti ve aynı Kanun’un 52. maddesi gereğince yönetim kurulunun görevine son verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının talebinin ...’ün oda başkanlığı ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerinin yasa gereği düştüğünün tespiti talebini de kapsadığı, oda yönetim kurulunca üyeliğin düşmesi nedeniyle yerine en çok oy alan yedek üyeden başlamak üzere yeni üyenin davetine ilişkin işlemler yönünden, oda yönetim kurulunun üzerine düşeni yapmamasının aynı yasanın 52. maddesine belirtilen amaç dışı faaliyet nedeniyle oda yönetim kurulu görevine son verilmesi koşulları arasında yer almadığı, yönetim kurulunun tamamının görevine son verilmesini gerektirir eylemlerin yasada açıkça, hiçbir şüpheye yer verilmeyecek şekilde sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, yönetim
kurulu başkanının, oda yönetim kurulu üyeliğinin ve başkanlık görevinin düştüğünün tespitine, oda yönetim kurulunun görevine son verilmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun oda yönetim kurulunun görev ve yetkilerini düzenleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının a ve b bentlerinde, oda işlerini mevzuat ve genel kurul kararlarına uygun olarak yürütmek ile bakanlığın mevzuat gereği vereceği görevleri yerine getirmek oda yönetim kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
Aynı Kanunun “seçilme şartları” başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde “taksirli suçlar hariç olmak üzere iki yıldan fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış olmak, yahut affa uğramış veya tecil edilmiş olsalar bile basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma, inancı kötüye kullanma, yalan yere tanıklık, kaçakçılık, hileli iflas, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırmak, kara para aklama, Devlet sırlarını açığa vurma, terör, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına iştirak suçlarından dolayı hüküm giymemiş olmak” şeklinde düzenleme yapılmış olup evrakta sahtecilik suçundan mahkum olmamak seçilme yeterliliği olarak düzenlenmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrası “Seçilme şartlarından bir veya birkaçını taşımadığı sonradan anlaşılanlar ile bu şartlardan en az birini görev süreleri içinde kaybedenlerin üyelikleri kendiliğinden sona erer. Bu durumda üyeliğin düşmesi ve en fazla oy alan yedek üyeden başlamak üzere yeni üyenin üyeliğe davetine ilişkin karar ve işlemler yönetim kurulunca yerine getirilir” şeklinde düzenlenmiştir.
5362 sayılı Kanun’un 52. maddesinde ise esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının, kuruluş amaçları dışında herhangi bir faaliyette bulunamayacağı, kuruluş amaçları dışında faaliyet gösteren veya bu Kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın uyarısına rağmen yerine getirmeyen esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine Bakanlığın veya bu kuruluşların bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince karar verileceği, görevlerine son verilen organların yerine ise, bu Kanundaki usul ve esaslara göre, en geç bir ay içinde yapılacak genel kurul ile yenileri seçileceği ve yeni seçilen üyelerin, eskilerin süresini tamamlayacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinde davalı odanın yönetim kurulu başkanı dava dışı ...’ün ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/162 esas sayılı dosyasında resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, bunun üzerine davacı bakanlık tarafından davalı odaya yazı yazılarak 5362 sayılı Kanun’un 50/1-c maddesi gereğince yönetim kurulu üyeliğinin düşmesine ve en fazla oy alan yedek üyeden başlamak üzere yeni üyenin göreve davet edilmesine ilişkin karar ve işlemlerin yönetim kurulu tarafından yerine getirilmesinin istenildiği, davalı oda tarafından dava dışı yönetim kurulu başkanı ...’ün mahkumiyet kararına karşı kanun yollarına başvurduğunun bildirilmesi üzerine davacı bakanlığın kararın kesinleşmesini beklediği, dava dışı ...’ün en son kanun yararına bozma istemi de reddedilince davacı tarafından yeniden 5362 sayılı Kanun’un 50/1-c maddesi gereğince yönetim kurulu üyeliğinin düşmesine ilişkin işlemlerin yapılmasının istenildiği, bu sırada dava dışı ... tarafından davacı bakanlığa başvurulduğu ve işlemin geri alınmasının talep edildiği, davacı bakanlığın bu talebi reddetmesi üzerine ... tarafından ret kararına karşı idare mahkemesinde iptal davası açıldığı, davalı oda tarafından ise ... tarafından idare mahkemesinde iptal davası açıldığı ve yönetim kurulunun bu davanın sonucunun beklenilmesine karar verdiği hususunun davacıya bildirildiği, bunun üzerine davacı tarafından iptal davasının yürütmeyi durdurmayacağı ve yönetim kurulu üyeliğinin düşmesine ilişkin işlemlerin yapılması
gerektiği davalıya yeniden bildirilmesine rağmen dava tarihi itibarıyla davalı odanın yönetim kurulunun görevini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında ise davalı odanın 22/04/2015 tarihli yönetim kurulu toplantısında dava dışı ...’ün yönetim kurulu üyeliğinin 5362 sayılı Kanun’un 50/1-c bendi gereğince düşürülmesine ve en çok oy alan yedek üyeye davet kağıdı gönderilmesine karar verildiği görülmektedir.
Şu halde dava dışı ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesi ve davacı bakanlığın bildirimi üzerine 5362 sayılı Kanun’un 50/1-c maddesi gereğince yönetim kurulu üyeliğinin düşmesine ve en fazla oy alan yedek üyeden başlamak üzere yeni üyenin göreve davet edilmesine ilişkin karar ve işlemlerin yönetim kurulu tarafından yerine getirilmesi gerektiği, bu hususun kanunun 11. maddesi gereğince yönetim kurulunun asli görevi olduğu, 5362 sayılı Kanun’un 52. maddesinde asli görevini Bakanlığın uyarısına rağmen yerine getirmeyen organın görevine son verilmesine karar verilebileceği, davacı tarafından en son iptal davasının yürütmeyi durdurmayacağı bildirilmesine rağmen yönetim kurulunun asli görevini dava tarihi itibarıyla yerine getirmediği ve dolayısıyla davacının talebinde haklı olduğu anlaşılmaktadır.
Şu durumda mahkemece davacı bakanlığın uyarısına rağmen yönetim kurulunun asli görevini yerine getirmediği anlaşıldığından aynı Kanun’un 52. maddesi gereğince yönetim kurulunun görevine son verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle bu husustaki istem reddedilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının temyiz itirazlarının ilk bentte belirtilen nedenlerle reddine 07/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.













Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön