7. Hukuk Dairesi 2016/28221 E. , 2016/17940 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/28221 E. , 2016/17940 K.

'İçtihat Metni'


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı davalı şirkette işçi olarak çalışmaktayken 01/07/2014 tarihinde işyerine geldiğinde güvenlik elemanlarınca çalışma mahalline alınmadığını, bilgi istediğinde işten çıkarıldığının söylendiğini, bu durumun yazılı olarak bildirilmesini talep ettiğini, fakat davalı işverenin bu talebi yerine getirmediğini, hizmet akdinden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getiren davacının işten çıkarılmasının gerçek nedeninin üye olması ve mesai saatleri dışında sendikal faaliyetlerde bulunması olduğunu, feshin geçerli nedene dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı işveren, davacının maaşına çok sayıda haciz gelmesi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, Yargıtay kararlarında da işçinin maaşına sık sık haciz gelmesi ve işyeri muhasebesini meşgul etmesinin geçerli fesih nedeni olduğunu, feshin sendikal nedenle yapıldığı iddiasını kabul etmediklerini, davalının işyerindeki sendikal örgütlenmenin detayları konusunda hiçbir bilgi sahibi olmadığını, hangi işçilerin sendikaya üye olduğunu bilmediğini, davacının maaşına gelen hacizlerin işyerinde olumsuzluklara neden olduğunu, feshin davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedene dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, fesih yazısında davacının genel duyuru ve bizatihi yapılan uyarı ile uyarıldığı belirtilmiş ise de buna ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, davacının ücretlerine konulan hacizlerin 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin olması ve en son haciz müzekkeresinin de 11/03/2014 tarihli olduğu gözetildiğinde, davacının maaşlarındaki hacizlerin, iş sözleşmesinin feshine geçerlilik tanımayacağı , feshin 25/II-h kapsamında haklı nedenle fesih olamayacağından, 4857 sayılı yasanın 19. maddesi gereği feshin, yazılı fesih yolu ile yapılması gerekmesine rağmen 01/07/2014 tarihinde işyerine almamak suretiyle fiilen feshinin geçerli fesih olmadığı, davalı işverenin geçerli bir fesih yapıldığı olgusunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İş Kanunu’nun 18’nci maddesinin 1. fıkrasına göre, işveren, iş sözleşmesini işçinin davranışlarından kaynaklanan nedenlerle geçerli olarak feshedebilir. İşverenin iş sözleşmesinin süreli feshini geçerli kılan işçinin davranışları, İş Kanunu’nun 25’nci maddesi gereğince haklı nedenle derhal feshe neden olacak ağırlıkta bulunmamakla birlikte işyerinin normal işleyişini ve yürüyüşünü bozan, iş görme borcunun gerektiği şekilde yerine getirilmesini engelleyen ve işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkileyen hallerdir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu, işyerindeki üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Başka bir anlatımla, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içerisinde beklenemeyeceği durumlarda, fesih için geçerli nedenin bulunduğu kabul edilmelidir.
Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali geçerli fesih nedeni olabilir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arz edebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır.
İşçinin borcu nedeniyle ücretinin haczedilmesi, kural olarak işverene geçerli nedenle fesih hakkı vermemelidir. İşçinin ücretinin sık sık haczi nedeniyle, objektif bir bakış açısı altında, işyerinin, örneğin muhasebe veya hukuk servisinde önemli zaman kaybına neden olacak şekilde çalışma sürecinin veya işyeri organizasyonunun olumsuz yönde etkilendiğinin kabul edilmesi halinde geçerli fesih nedeninin kabul edilmesi gerekir.
Dosya içeriğinde davacının dosyasından 1.549,30 TL.lik 05/11/2013, dosyasından 942,94 TL.lik 17/06/2013, sayılı dosyasından 4.828,54 TL.lik 30/05/2013, 2012/4775 Esas sayılı dosyasından 2.000,00 TL.lik 27/08/2012, 2012/6841 Esas sayılı dosyasından 720,93 TL.lik 09/10/2012, tarihli ücret haczi müzekkereleri ve bazı dosyalara davalı işverence yapılan haciz kesintisi ödemelerine ilişkin dekontları söz konusudur.Somut olayda işçinin ücretine haciz konulması değil, bu uygulama nedeni ile işyerinin olumsuz olarak etkilenip etkilenmediği, işveren açısından iş ilişkisinin devamının beklenemez bir duruma gelip gelmediği önemlidir. Davalı işverenin muhasebe servisinde görevli çalışan, mesaisini davacı işçinin borçları ve hakkındaki icra işlemleri nedeni ile bu işlemlere harcamıştır. İşverenin bu işlemler için ayrıca personel istihdam etme zorunluluğu yoktur. Davacının maaşından yapılan haciz kesintileri 2012 ve 2013 yıllarında yoğun olmakla beraber 2014 yılında da mevcuttur. Davacının bu davranışı işyerinde olumsuzluklara yol açmıştır. İş ilişkisinin işveren açısından önemli ölçüde sürdürülme olanağı kalmamıştır. Davacının iş sözleşmesinin feshi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca davranışlarından kaynaklanan nedene dayanmakta olup fesih için geçerli neden teşkil ettiğinden davanın reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle 4857 sayılı Kanun'un 20/3 maddesi gereğince mahkemece verilen kararın bozularak ortadan kaldırılması ve Dairemizce aşağıda yazılı hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Alınması gereken 29,20 TL. harçtan peşin alınan 25,20 TL. harcın mahsubu ile eksik kalan 4,00 TL. harcın davacıdan alınarak'ye gelir kaydına,,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 27 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan 'ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 01.11.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön