7. Hukuk Dairesi 2016/19652 E. , 2016/14570 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/19652 E. , 2016/14570 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade


YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili davacının ... bünyesinde güvenlik personeli olarak çalışırken 2013 yılında tüm güvenlik koruma personelinin davalı şirkete devredildiğini, davacıya fesih esnasında hazırlanmış matbu vaziyette istifa ve ikale içeren belgelerin imzalatıldığını, belgelerin zorla ve baskı altında imzalatıldığından gerçek iradeleri yansıtmadığını, fesih öncesi silahların alınıp kendilerine denetlemeye gideceksiniz denildiğini, işyerinde personel sayısında azaltmaya gidileceğinin söylendiğini, davacının istifa etmesini gerektirecek bir durumun bulunmadığını belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili yetkili mahkemenin İskenderun İş Mahkemesi olduğunu belirterek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, davacının iş akdinin sulh anlaşması çerçevesinde sonlandırıldığını, davacıya teşvik primi ile ayrılma talebinde bulunulduğu ve davacının tüm şahitler huzurunda teklifi kabul ederek belgeleri imzaladığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, yetki itirazı hususunda bir karar oluşturulmadan davanın esasına girilmiş ve davacının irade fesadına dair iddiasını ispatlayamadığı ve karşılıklı anlaşma ile iş akdinin sonlandırıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre, yetkili mahkemenin hangi iş mahkemesi olduğu ve olayda işveren feshi veya tarafların karşılıklı anlaşarak iş akdini sonlandırması ( ikale) olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5'inci maddesi uyarınca, iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme geçerli değildir.
İş mahkemesinin görevi kapsamında bulunan bir dava, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.

Türk Medeni Kanununun 19'uncu maddesi uyarınca, gerçek kişi yönünden yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh olarak kabulü gerekir. Aynı Yasanın 49'uncu maddesi gereğince, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça, işlerinin yönetildiği yerdir.
Yetkili mahkemenin belirlenmesinde önemli olan işin yapıldığı işyeri tanımına, 5521 sayılı Yasada yer verilmemiştir. İşyeri, 4857 sayılı İş Kanununun 2'inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir. İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. Bir yer, ancak işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunmaktaysa, o işyerinden sayılacaktır.
İş veya toplu iş sözleşmesinin tarafları, davalının yerleşim yeri ve işin yapıldığı yer dışındaki bir mahkemenin yetkili olduğuna dair düzenleme yapmaları, 5521 sayılı Kanunun 5'inci maddesinin emredici nitelikteki son cümlesi gereğince geçersizdir.
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde yetki itirazı yapılmamış olsa bile, mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir.
İş mahkemelerinin yetkisi kamu düzenindendir, sözleşmeyle yetkili mahkeme belirlenemez.
Somut olayda dava dilekçesinde davalı şirketin Genel Müdürlük adresi ... olarak gösterilmiş ve davacının işyeri adresi ise ... A.Ş. Koruma ve Güvenlik Müdürlüğü/İskenderun olarak belirtilmiştir. ...''in başka fabrika adresleri de olduğu bilindiğinden davacının fiilen işini yaptığı yer belirlenmeli ve öncelikle Mahkemece yetkili olup olmadığı araştırılarak yetki konusunda belirtilen ilke doğrultusunda bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21/09/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön