7. Hukuk Dairesi 2016/4949 E. , 2016/12116 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/4949 E. , 2016/12116 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:


Davacı vekili, iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini ve sendikal fesih nedeniyle tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin davacının kusurlu davranışları nedeniyle İş Kanunun 25/II maddesi uyarınca tazminatsız feshedildiğini, davacının sendika üyeliğinin dava dilekçesiyle öğrenildiğini, çalışırken hiçbir sendikal faaliyeti de olmadığını, davacının iş akdinin amirleri ve iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermesi, sıkça tartışmaya girmesi nedeniyle kıdem tazminatı ve diğer yasal hakları ödenmek suretiyle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının savunmasının çelişkili olduğu, bir yandan akdin İş Kanunun 25/II maddesi uyarınca tazminatsız feshedildiğinden, diğer yandan feshin kıdem tazminatı ve diğer haklar ödenerek gerçekleştirildiğinden söz edildiğini, dosyaya sunulan tazminat hesap tabloları, banka dekontu ve ibraname gibi delillere göre iş sözleşmesinin feshinde kıdem-ihbar tazminatlarının ödendiği belirlendiğinden, haklı fesih savunmasına itibar edilemeyeceği, ayrıca işten ayrılış bildirgesinde de akdin sona erme sebebinin 04 kodla (belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi) bildirildiğini, buna göre feshin İK 19. maddedeki şekil şartlarına uyularak gerçekleştirilmesi gerektiğini, somut olayda iş sözleşmesi yazılı şekilde ve sebep gösterilerek feshedilmediği gibi, davacı işçiden savunma da alınmadığı, şekil şartlarına aykırılık başlı başına feshi geçersiz kıldığından işe iadeye hükmedilmesi gerektiği gibi cevap dilekçesinde işçinin davranışlarıyla ilgili öne sürülen hususların mücerret mahiyette olup, somut vakıa iddialarını dahi içermediği, tutanak vb. herhangi bir delille desteklenmediği ve davalı işveren tarafın ispat yükümlülüğünün yerine getirilmediği davacı tarafça da feshin sendikal nedene dayandığının somut olarak ortaya konulamadığı, salt işçinin sendikaya üye olmasının akdin sendikal nedenle feshedildiğini kabule yeterli olmadığı, sendikal tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Öncelikle, mahkemece feshin geçerli nedene dayanmadığının kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp davalının bu yöndeki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ne var ki davacı feshin sendikal nedene dayalı olarak yapıldığını iddia etmiş olup mahkemece bu konuda yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
İşverenin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde Toplu İş Sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece sendikal neden yönünden sadece sendikaya yazı yazılıp, davacının üyelik fişinin getirtildiği ve davacı tanıklarının dinlenildiği, başkaca bir araştırma yapılmadığı görülmektedir.
Dosyadaki mevcut delil durumu itibariyle, davacının sendikaya 04.08.2014 tarihinde üye olduğu, iş akdinin ise 11.08.2014 tarihinde feshedildiği anlaşılmaktadır. Sendikanın cevabi yazısında ise, işyerinde toplam 3 üyelerinin bulunduğu dışında başkaca bir açıklama bulunmamaktadır. Davacı tanıklarından ...’ın davacının iş akdinin sendikal sebeplerle fesih edilip edilmediği yönünde bilgisi olmadığı diğer davacı tanığı ...’ın ise “Davacı ve Levent' i işten çıkarmalarının sebebi fazla mesai yaptığımız zamanların ertesi günlerinde bize birkaç saat erken çıkarıyordular. Biz de bizi erken çıkarmayın bize ya yemek çeklerimize zam yapın, fazla mesailerimizi ödeyin ya da yol ücretlerimizi karşılayın diye üç ayrı talep de bulunduk. Bu taleplerle ilgili olarak İstanbul’dan bir koordinatör gelmişti, onların dertlerini dinlemiş ve haklı oldukları yönünde onlara açıklama yapmıştı. Bildiğim kadarıyla davacı ve arkadaşı bu olaydan sonra sendika üyesi oldular, bu üyelikten bir hafta on gün sonra da ... ve ...'ün iş akdini fesih ettiler.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir. Dosyadaki bu delil durumu ile feshin sendikal nedenle yapılıp yapılmadığı konusunda sonuca gidilemeyeceği görülmektedir.
O halde, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılmalı, feshin sendikal nedenle yapılıp yapılmadığının tereddüde yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından özellikle, SGK’dan fesihten 6 ay öncesi ve sonrasına ait işçi hareketleri getirtilmeli, ilgili sendikaya yeniden ayrıntılı yazı yazılarak yukarıda belirtilen hususlara ilaveten üyeliklerin davalı işverene bildirilip bildirilmediği, sendikadan istifa edip de halen çalışan olup olmadığı ve yetki başvurusunda bulunulup bulunulmadığı da sorulmalı, şayet yetki başvurusunda bulunulmuş ise, ... yetki tespiti dosyası getirtilmeli, ayrıca davalı işverene de yazı yazılarak fesih öncesi ve sonrası 6 aylık süreçte işe alınan ve işten çıkarılanların listesi, hangi nedenle işten ayrıldıkları ya da iş akitlerinin feshedildiği, iş akitleri feshedilenlerin kaçının sendikalı olduğu, işyerinde sendikadan istifa edip de halen çalışan olup olmadığı ve yeni işe alınanların sendikalı olup olmadığı hususları gelen tüm bilgi belgeler doğrultusunda net bir şekilde tespit edilmeli, gerekirse bu hususta bilirkişiden ek rapor alınarak çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı konusunda eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine,
02.06.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.
















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön