7. Hukuk Dairesi 2016/3462 E. , 2016/10148 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmaksızın sendikal nedenlerle feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine, işe iadesine, yasal sürede başvurusuna rağmen süresi içerisinde işe başlatılmaması halinde sendikal tazminatın 12 aylık ücretinden az olmamak üzere belirlenmesi ile boşta geçen süre ücretine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, iş akdine, davacının iş sağlığı ve iş güvenliği hükümlerine aykırı davranmak suretiyle emir ve talimatları yerine getirmemesi, kişisel koruyucu malzemeleri kullanmaması, gerek kendisinin gerekse işyerinin güvenliğini ve işçi sağlığını tehlikeye düşürmesi ve yapılan uyarılara rağmen ısrarla bu tutumunu sürdürmüş olması nedeniyle son verildiğini, feshin geçerli olduğunu ve sendikal nedene dayanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, fesih bildiriminin açık ve kesin olmadığı ve davacının savunmasının alınmadığı bu nedenle feshin geçersiz olduğu ve iş yerinde halen çalışmakta olan sendika üyesi işçilerin bulunması nedeniyle feshin sendikal nedene dayandığının davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacının işe iadesi ile 4 aylık işe başlatmama tazminatı, 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının davalıdan tahsili gerektiğine karar verilmiştir.
Ring operatörü olarak çalıştığı anlaşılan davacının iş akdine 25.03.2014 tarihli fesih bildirimi ile kulak koruyucu takmadığından dolayı 4857 sayılı Yasa'nın 25. Maddesini açıkça ihlal ettiği gerekçe gösterilerek tek taraflı olarak feshedildiği bildirilmiş olup davacının imzadan imtina ettiği tutanağa bağlanmıştır....'ya sunulan işten ayrılış bildirgesinde çıkış kodu olarak ''kod 4: işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın iş akdinin sona erdirilmesi'' bildirilmiş olduğu gibi davacıya ihbar tazminatı ödemesi de yapılmıştır. Fesih ile aynı tarihli tutanak ile davacının savunma vermekten imtina ettiği tutanağa bağlanmıştır. Davalı tutanak tanıklarını tanık olarak bildirmemiş, kendisine verilen kesin süreye rağmen bildirdiği tanıkların dinlenmesi için gerekli masrafı yatırmamıştır. Açıklanan nedenler ile tüm dosya kapsamından iş akdine 4857 sayılı Yasa'nın 17 ve 18. Maddelerine göre son vermek istediği anlaşılan davalı işverence yazılı bir fesih bildirimi yapıldığı ve aynı Yasa'nın 19. Maddesinin 2. Fıkrasında düzenlenen şekilde savunma isteminde bulunulduğu ispatlanamadığı gibi dinlenen tanık beyanlarından davacının kulak koruyucu kullandığı üstelik kulak koruyucu kullanmayan işçiler bulunmasına karşın bunların hepsi hakkında da tutanak tutulmadığı anlaşıldığından mahkemece feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında feshin sendikal nedenlerle yapılıp yapılmadığı hususu tartışmalıdır.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesine göre ise
1- İşçilerin işe alınmaları belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz.
2- İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz. Ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklıdır.
3- İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.
4- İşverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi hâlinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir.
5- Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci Madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21'nci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21'nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
6- İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.
7- Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlü olur.
8- Yukarıdaki hükümlere aykırı olan Toplu İş Sözleşmesi ve iş sözleşmesi hükümleri geçersizdir.
9- İşçinin iş kanunları ve diğer kanunlara göre sahip olduğu hakları saklıdır”.
Dosya da bulunan sendika üyelik fişinde davacının 19.03.2014 tarihinde ...Sendikasına üye olduğu, Sendikanın 26.06.2015 tarihli cevap yazısında 188 üyenin üyelikten çekildiği ve davalı işyerinde çalışmaya devam ettiği bildirilmiştir.
... Sendikası 22.04.2014 tarihinde yetki tespiti için başvuruda bulunmuş ... Bakanlığınca 29.04.2014 tarihinde sendikanın 728/292 üye ile işletme düzeyinde ...yapmak üzere yetkili olduğu tespit edilmiştir. Yetki tespitine davalı işverence itiraz edilmiş olup dava halen derdesttir. Davacının iş akdi 17.04.2014 tarihinde yetki tespit başvurusundan kısa süre önce ve sendika üyeliğinden hemen sonra 25.03.2014 tarihinde feshedilmiştir. Davacı tanık beyanlarında 15-20 sendika üyesi işçi işten çıkartılarak işçilere gözdağı verildiği ifade edilmiştir. İşveren yeni işçi alımı yapmıştır. Davalı işverence istifaların 2/3 ünün 2015 yılında olduğu savunulmuşsa da 2014/3, 4, 5. aylarda 27 işçinin üyelikten çekildiği, 73 halen üye işçinin bulunduğu, Dairemizin 2016/618-619-620-158-159-95 Esas sayılı dosyalarında sendikal tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemekle birlikte kararların işe başlatmama şartına bağlı sendikal tazminat talebinin aşılmış olması gerekçesiyle bozularak ortadan kaldırıldığı, Dairemizin 2016/621 ve 622 Esas sayılı dosyalarında ise sendikal tazminat talebinin reddine yönelik kararların kaldırılarak feshin sendikal nedene dayalı olduğunun kabul edildiği, ...Sendikasına üye olan işçilerden özellikle aktif olanlara yönelik işten çıkarmaların olduğu ayrıca sendikanın 188 üyesinin de istifa ettiği dikkate alındığında feshin sendikal faaliyeti engellemek amacıyla yapıldığı anlaşıldığından sendikal tazminat talebinin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup davacı temyizi yerindedir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve davacının talebi ile bağlı kalınarak aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni ve talebi dikkate alınarak davacının 12 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 84,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 05/05/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.
7. Hukuk Dairesi 2016/3462 E. , 2016/10148 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 77 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 53 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 67 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 60 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat