7. Hukuk Dairesi 2016/10391 E. , 2016/8136 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/10391 E. , 2016/8136 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
I-Davacı vekili, müvekkilinin, mülga ....Genel Müdürlüğü'ne bağlı .... ....Genel Müdürlüğü'nde işe başladığı tarihten kadrolu işçi statüsüne geçirildiği 2001 yılına kadar geçici/mevsimlik işçi statüsünde çalıştırıldığını, bu dönemde her yıl yeni bir geçici/mevsimlik iş sözleşmesi ile işe başladığını ve yıl sonunda işten ayrıldığını, 2001 yılında aynı müdürlükte daimi/kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini, ancak kadrolu işçi statüsüne alındığında geçici mevsimlik işçilikte geçen sürelerin kıdem hesabında dikkate alınmadığını, sanki işe yeni başlamış bir işçi gibi, başlangıç derece ve kademesinden işe başlatıldığını, kadrosu dışındaki işlerde çalıştırıldığını, 2005 yılında ....Müdürlüğünün lağvedilmesi ile tüm hak ve alacakları ile beraber İl Özel İdaresi'ne devredildiğini, aynı işverene bağlı hizmetlerinin kıdem süresinde birleştirilmediğini belirterek davacının mevsimlik işçilikte geçen hizmet süresinin dikkate alınması sureti ile yeni derece ve kademesinin tespitine, buna bağlı olarak fark ücret, yıpranma prim farkı, fazla çalışma ücreti farkı, hafta tatili ücreti farkı, yemek bedeli farkı, sosyal yardım farkı, yolluk ve seyyar görev tazminatı farkı, ağır hizmet tehlike sorumluluk prim farkı, ilave tediye ücreti farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, taleplerin haksız olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, sendikanın TİS'nde yer alan koşullara hiçbir itirazının bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, “...Dava başlangıçta İl Özel İdaresine karşı açılmış ise de yargılama aşamasında Büyükşehirlerde kalan İl Özel İdarelerinin lağvedilerek Büyükşehir Belediyelerine devrolunması nedeni ile davaya davalı olarak .... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı olarak devam olunmuş , başlangıçtaki aynı davalı vekillerince devam eden süreçte de dava takip edilmiştir.” gerekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davada husumetin kime yöneltileceği ihtilaflıdır.
6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'nun 1.maddesinde, “(1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür. (2) Adana, Ankara, Antalya, ...., Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır. (3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. (4) İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmıştır. (5) Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır. (6) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illerin bucakları ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır.”
3./2.maddesinde, “(2) Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir. Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.”
Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında, “ (1) Bu Kanundaki devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere vali tarafından, bir vali yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kurulur. Bu komisyona yardımcı olmak üzere valinin görevlendirmesi ile alt komisyonlar da kurulabilir. 5. fıkrasında ise, “Bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığına, büyükşehir belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya ilçe belediyesine devredilmesine karar verilir. Devir işlemi, yapılacak ilk mahalli idareler genel seçimi tarihinde uygulamaya konulur. Maliye Hazinesine devredilen taşınmazlar Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla kullanmakta olan kurumlara tahsis edilmiş sayılır. Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca, bu Kanunun 1 inci maddesiyle tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerine, belediyelere ve köy tüzel kişiliklerine tahsis edilmiş olanlar kuruluş kanunlarıyla kendilerine verilen kamusal nitelikteki görevleri yerine getirmeleri amacıyla ve komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşlarına, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyelerinin bağlı kuruluşlarına ve ilçe belediyelerine tahsis edilmiş sayılır. 6. fıkrasında da “(6) Bu Kanuna göre tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin personeli, komisyon kararıyla ilgisine göre yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredilir.” hükümleri yeralmaktadır.
Görüldüğü üzere, 6360 sayılı Yasa'nın Geçici 1.maddesinde büyükşehir belediye sınırları içine alınarak tüzel kişiliğine son verilen köy ve belde belediyeleri açısından mahkemelerde süren davalarda husumetin katıldığı belediyeye Geçici 2.maddesine göre nüfusu 2000 (ikibin)'in altında kaldığı için köye dönüştürülen belde belediyeleri bakımından il özel idarelerine yöneltileceğine ilişkin açık düzenleme bulunmakta iken, Yasanın 1. maddesinde sayılan ve tüzel kişiliği kaldırılarak lağvedilen il özel idareleri için bu şekilde tek bir sorumlu belirlenmemiş ve Yasanın Geçici 3/2.maddesinde söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluş olarak tespit edilmiştir. Bu durumda kurulan Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu'nun aldığı devir kararlarına göre sorumluyu, davalarda hasmı belirlemek gerekecektir.
Yukarıdaki yasa hükümleri çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davacının ilk önce ....Genel Müdürlüğü'nde, daha sonra bu müdürlüğün 5286 sayılı Yasa ile lağvedilmesi üzerine devren İl Özel İdaresi'nde çalıştığı ve 6360 sayılı Yasa ile İl Özel İdaresi'nin tüzel kişiliğinin kaldırılmasından (30.03.2014 tarihinden) önce çalışmasının sona erdiği anlaşılmaktadır. 6360 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile ...'nin tüzel kişiliği sona ermiştir. 6360 sayılı Kanun'un 1.maddesi ile tüzel kişiliği kaldırılan ...'nin taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçlarının ayrıca personelinin, mahkemelerde süren davalarının devir, tasfiye ve paylaştırılmasına ilişkin aynı kanunun Geçici 2.maddesine göre kurulan Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu'nun aldığı kararın tüm ekleri ile birlikte .... Valiliği'nden getirtilmesi için dosya geri çevrilmiş ise de, mahkemece bu konuda gerekli araştırma yapılmamıştır. Mahkeme, başka dava dosyasına sunulduğu anlaşılan ve eldeki dava dosyası ile ilgili açıklama içermeyen, .... Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü'nün 03.09.2015 tarihli '... Bahsi geçen alacak davaları hakkında komisyonca alınmış herhangi bir karar bulunmamaktadır.' şeklinde açıklama içeren yazıyı dosyaya eklemiştir. Mahkeme, Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararı dosyaya getirtilmeden ve davacının emekli olmadan önce hangi birimde ne iş yaptığı ve bu birimin veya birimin yaptığı görevlerin, yetki ve sorumluluğun hangi kuruma devredildiği belirlenmeden ve sonuca göre devir yapılan kurumun sorumluluğu yoluna gidileceği düşünülmeden eksik araştırma ile karar verilmiş olması bozma nedenidir.
II-Kabule göre de
1-Taraflar arasında davacının derece kademe tespitinin doğru olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının idarenin kayıtlarında pozisyonunun atölye usta yardımcısı olarak gösterilmiş olması nedeniyle emekli olduğu tarihteki kademe ve derecesinin tespitinde bu pozisyon dikkate alınmış ise de davacı fiilen atölye ustası olarak çalıştığını iddia etmiş olup idare tarafından mahkemeye sunulan kademe ve derece tablosuna ve bazı bordrolara göre de, davacı 01.03.2008 tarihinden emekli olduğu 14.07.2010 tarihine kadar fiilen atölye ustası olarak çalışmıştır. Atölye usta yardımcısı pozisyonunda çalışan bir işçinin TİS hükümleri gereği 01.03.2012 tarihine kadar ilerleyebileceği pozisyon derecesi 5-12, atölye ustası olarak çalışan bir işçinin 01.03.2012 tarihine kadar ilerleyebileceği pozisyon derecesi ise 7-14'tür. Davacının mevsimlik işçilikte geçen çalışma süresi 13 yıl 12 gün olup bu çalışmaya karşılık olarak TİS düzenlemesi gereği her iki yılda 'bir derece' ve her yıl 'bir kademe' alacağı ve 90 günü aşan artık yıla da bir kademe verileceği dikkate alındığında davacının emekli olduğu tarihteki derece ve kademesine eklenmesi gereken derece ve kademe 6 derece 13 kademe olmaktadır. Davacı 9 derece 14 kademeden emekli olmuştur. Ekleme yapıldığında davacının derece ve kademesi 14 derece 27 kademe olmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 01.03.2008 tarihinden emekli olduğu tarihe kadar atölye ustası olarak çalıştığı ve atölye ustasının pozisyon derecesinin üst sınırının 14 dereceye kadar ilerleyebildiği gözetilmeden, bir başka deyişle davacının unvan değişikliği dikkate alınmadan, ilerleyebildiği pozisyon derecesinin 12 derecede bırakılması ve buna bağlı olarak yapılan hesaplamanın hükme esas alınması doğru olmamıştır.
2-Mahkemece kabul edilen ilave tediye farkı alacağı dışında kalan diğer alacakların miktarları ve faiz başlangıçları aylık dökümler halinde gösterilmeden infazda karışıklığa yol açacak şekilde ödenmesi gereken tarihlerden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.












Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön