7. Hukuk Dairesi 2015/996 E. , 2016/8031 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2015/996 E. , 2016/8031 K.

'İçtihat Metni'
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı şirket tarafından işletilen otelde restoran kaptanı olarak sezonluk çalışırken iş akdinin davalı tarafından haklı neden olmadan ve işçilik hakları ödenmeden feshedildiğini iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının işe mazeretsiz gelmemesi nedeni ile iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, sair taleplerinin de yersiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde işten 05.07.2013 tarihinde ayrıldığını bildirmiş olup, talep aşılmak suretiyle hizmet sonunun 25.07.2013 tarihi olarak kabul edilmesi hatalıdır.
3- Davacının 2008 yılının Mart ve Eylül ayları arasındaki çalışmasının istifa ile sona erdiğinin kabulü ile hizmet süresinde dışlanmış ise de hizmet döküm cetveli incelendiğinde davacının mevsimlik çalıştığı ve sezon sonunun Eylül-Ekim-Kasım ayları olduğu izlenmektedir. İstifa olgusunu içeren dilekçenin ne suretle alındığı davacıdan sorulup açıklattırılmak ve sezon sonu ne sebeple istifa dilekçesi verildiği açıklığa kavuşturulmak suretiyle çalışma süresinin tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.
4- Taraflar arasında, davalı işyerinde fazla çalışma olup olmadığı ve hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir.
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının günlük 3 saat fazla çalışma yaparak haftanın 6 gününde toplam 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesap edilmiş ise de, davacının haftada 7 gün çalıştığı tespit edildiğine göre hafta tatili olan 7.gün çalışmasında yapılan 3 saatlik fazla çalışmanın da fazla çalışma sürelerine eklenerek hesap yapılması gerekirken yazılı şekilde hazırlanan rapora göre karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön