7. Hukuk Dairesi 2015/5521 E. , 2016/4875 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2015/5521 E. , 2016/4875 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, davalılara ait işyerinde çalışırken iş akdinin haklı neden olmadan ve işçilik alacakları ödenmeden feshedildiğini iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının mazeretsiz olarak işe gelmemesinden dolayı tutanak tuttuklarını ve iş akdini haklı nedenle feshettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının işe gelmemesinin rahatsızlığından kaynaklandığı ve devamsızlık tutanak tarihlerini kapsar şekilde davacının sağlık raporu olduğu, bu nedenle davalının feshinin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının çırak olarak geçen hizmet süresinin kıdem tazminatı hesabında dikate alınıp alınmayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kıdem tazminatı, feshe bağlı haklardan olsa da, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda talep hakkı doğmamaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi hükmüne göre, yürürlükte bırakılan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinde, kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin işverene ait işyerinde en az bir yıl çalışmış olması gerekir.
4857 sayılı Yasa'nın 4/1-f maddesi gereğince çıraklar hakkında iş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak kaydıyla 4857 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanamayacağı bildirilmiştir.
İşçinin işyerinde fiilen çalışmaya başladığı tarih, bir yıllık sürenin başlangıcıdır. Tarafların iş ilişkisi kurulması yönünde varmış oldukları ön anlaşma bu süreyi başlatmaz. Yine iş sözleşmesinin imza tarihi yerine, fiilen iş ilişkisinin kurulduğu tarihin, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yönünden dikkate alınması gerekir. İşçinin çıraklık ilişkisinde geçirdiği süreler de kıdem tazminatına esas alınmayacak, buna karşın deneme süresi kıdemine eklenecektir.
Somut olayda, teknik eleman olarak çalışan davacının, davalı için servise çıktığı fişi ibraz ederek çalışmasını kanıtladığı 24.01.2004 tarihinden itibaren işçilik hakları hesaplanması gerekirken, hesaplamayı daha önce çırak olarak geçirdiği süreden başlatan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması hatalı olmuştur.
3-Dava iki ayrı davalıya karşı açılmış olup bu iki davalının arasındaki ilişkinin adi ortaklık, işyeri devri, birlikte istihdam olgularının hangisine dayandığı açıklanmadan ve hüküm altına alınan alacaklardan hangi davalıların sorumlu olduğu belirtilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
4-Davalılar tarafından ıslah dilekçesine karşı süresi içinde karşı zamanaşımı savunması yapılmasına ve ek raporda da ulusal bayram genel tatil alacağı zamanaşımı savunması dikkate alınarak hesaplanmasına rağmen zamanaşımı dikkate alınmadan hüküm kurulması da hatalı olup bozma nedenidir.
5-Hükmedilen alacakların net yada brüt olduğunun kararda gösterilmemesi infazda tereddüte yol açacağından bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön