7. Hukuk Dairesi 2016/4374 E. , 2016/4688 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/4374 E. , 2016/4688 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak


YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ... Başkanlığının tüm, davalı şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalı işyerinde işçi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalılar, davacının iş akdinin haklı nedenle sonlandırıldığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile alçakların tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davacının ıslah dilekçesi ile ilk dava dilekçesinde davalıdan talep etmediği alacak hakkında ıslah ile talepte bulunup bulunamayacağı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
HMK'nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Ancak, davacı peşin harç yanında başvuru harcını da yatırarak yeni bir talep de bulunması hallerinde ise bir ek dava olarak nitelendirilme hali olayımız dışındadır. Somut olayda dava tümden ıslah edilmediği gibi ıslah harcı ile birlikte başvuru harcı yatırılmadığından dilekçenin bir ek dava dilekçesi olarak kabulü de mümkün değildir. Bu nedenle, davacının dava dilekçesinde kıdem tazminatının davalı ... Başkanlığından tahsilini talep etmiş olması karşısında artık ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etme imkanı bulunmamaktadır. Davalı şirkete kıdem tazminatı alacağı davası açma hakkı saklı kalmak kaydıyla ıslah isteminin reddine, kıdem tazminatının sadece davalı ...'ndan tahsiline karar vermek gerekirken kıdem tazminatının davalı ... ile birlikte davalı şirketten de müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilerek usulsüz ıslaha değer verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
O halde davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ...'ndan alınmasına, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön