7. Hukuk Dairesi 2015/23816 E. , 2016/1889 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 02.02.2016 Salı günü belirlenen saatte davalı ....Merkezi Özel Sağlık Hiz. ve Tes.Turz.San. ve Tic. A.Ş. vekili Av.... ile karşı taraftan davacı ... vekili Av.... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi.Gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekili, davacının 2011-20/04/2013 tarihleri arasında belirsiz süreli sözleşme ile radyoloji uzmanı olarak çalışırken ücret alacaklarının geç, düzensiz ve hiç ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle tek taraflı olarak feshettiğini, çalışma süresi boyunca fazla mesai yaptığını, 2012 yılının Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve 2013 yılının Mart, Nisan aylarına ilişkin ücretlerinin ödenmediğini, radyoloji uzmanı olması nedeniyle günde en fazla 5 saat çalıştırılması gerektiği halde şua izinleri kullandırılmayarak fazla çalıştırıldığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi isteğiyle ve tek taraflı olarak iş akdini feshettiğini, istifası nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanmadığını, normal mesai saatleri dışında 45 saati aşan çalışması olmadığı gibi milli bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, maaşlarının banka kanalı ile ödendiğini, ayrıca alacaklarının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece, “.. davacının 13/07/2011 tarihinde davalı yanında çalışmaya başladığı, 20/04/2013 tarihinde iş akdinin sona erdiği, davacının ücretlerin geç, düzensiz ve hiç ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından iş akdi haklı olarak fesih nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandığı, davalı tarafından fazla mesai ücretlerinin, UBGT günlerinde çalışma ücretlerinin ödendiği, yıllık izinler ile şua izinlerinin kullandırıldığı yazılı deliller ile ispatlanamadığından kullandırılmayan yıllık izin ve şua izin ücretleri ile ödenmeyen fazla çalışma, UBGT ücret alacağı, ödenmeyen ücret alacaklarına ilişkin taleplerinin ıslah ve bilirkişi raporu da gözününe alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ödenmeyen aylık ücretin miktarı ihtilaflıdır.
Davacı vekili davacının 2012 yılının Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve 2013 yılının Mart, Nisan aylarına ilişkin ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek alacak talebinde bulunmuş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda talebin kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı vekili, davacıya dava konusu edilen ücretlerin taksitler halinde ödendiğine dair davacıya atfen imza bulunan makbuzlar sunmuştur. Her ne kadar bu makbuzlar temyiz aşamasında sunulmuş ise de ödeme savunması itiraz mahiyetinde olup yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında bile resen dikkate alınmalıdır. Bu itibarla sunulan makbuzların aslı getirtilip davacıya gösterilmeli, imza inkarında bulunulduğu takdirde usulünce imza incelemesi yaptırılmalı ve sonucuna göre istek dönemine ait makbuzlarda yazılı miktarların mahsubunun gerekip gerekmeyeceği belirlenmelidir.
3- Şua izni ve fazla mesai ücreti taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı vekili, radyoloji uzmanı olan davacının zararlı ışınlara maruz kaldığını iddia ederek şua izni ve günlük 5 saatten fazla çalıştırılamayacağını ileri sürerek fazla mesai ücreti talep etmiştir. Mahkemece hem şua izin alacağı hem de haftalık 35 saatin üstündeki çalışma süresi için fazla mesai ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili, davacının radyoloji uzmanı olmasına rağmen zararlı ışın kaynakları ile doğrudan temas etmediğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/107 Değişik İş sayılı tespit dosyasında uzman bilirkişinin sunduğu raporda Özel .... Hastanesi Radyoloji Biriminde hizmet veren doktorların USG hizmeti verdikleri ancak BT, MRG, Mamografi ve Röntgen görüntüleme hizmetlerinin röntgen teknisyenleri tarafından verildiği, raporlama hizmetinin ise radyolog tarafından verildiği, bu nedenle raporlama hizmeti sırasında maruziyetinin sözkonusu olmadığının belirtildiğini savunmuş ve davacının radyasyona maruz kalmadığını ve bu sebep ile 3153 sayılı Kanun'da belirtilen haklardan faydalanamayacağını, davacının radyasyon cihazları ile sürekli ve fiilen görev yapıp yapmadığı, görev esnasında Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği'nde toplum üyesi kişiler için belirtilen doz sınırlarının üzerinde radyasyona maruz kalınıp kalınmadığı hususlarının araştırılmadığını ileri sürmüştür.
Gerçekten de mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmadığı sadece tanık anlatımları ile sonuca gidildiği görülmektedir. Oysa ki, radyoloji uzmanı olarak çalışan davacının yaptığı iş icabı radyasyon adı verilen insan sağlığı için zararlı ışınlara maruz kalması ihtimal dahilinde ise de, 3153 sayılı Kanun, bu Kanun hükümlerinin uygulanması için çıkarılan Nizamname ile 2690 sayılı .... Kurumu Kanunu, bu kanuna dayanılarak çıkarılan Radyasyon Güvenliği Tüzüğü ve Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği ile 05/07/2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 3153 sayılı Yasanın Ek 1. maddesine göre yürürlüğe konulan “Sağlık Hizmetlerinde İyonlaştırıcı Radyasyonla Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davacının sürekli denetimli alanlarda veya radyasyon kaynakları ile çalışıp çalışmadığı, denetimli alanlarda veya radyasyon kaynağı olan cihazlarla çalışıyorsa maruz kalabileceği radyasyon dozunun yönetmelikte belirlenen toplum bireyleri için öngörülen dozun üstüne çıkma olasılığı bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması ve netleştirilmesi şarttır. Bu itibarla öncelikle davalı vekilinin sözünü ettiği ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/107 Değişik İş sayılı dosyası tümü ile getirtilerek dosyaya kazandırılmalıdır. Daha sonra konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişiler katılımı ile mahallinde keşif yapılarak davacının çalıştığı dönemdeki çalışma koşullarına göre şua izninden yararlanmasını gerektirecek şekilde çalışıp çalışmadığı tespit edilmelidir. Sonucuna göre de hak kazanma koşullarının oluşması halinde şua izin ücreti ve fazla mesai ücreti hesaplanmalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
7. Hukuk Dairesi 2015/23816 E. , 2016/1889 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 91 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat