7. Hukuk Dairesi 2015/35471 E. , 2016/1675 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2015/35471 E. , 2016/1675 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : İtirazın İptali

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalı aleyhine ......... İş Mahkemesinin 2009/108 Esas 2010/57 Karar sayılı ilamında hükmedilen 4 aylık maaş tutarında haksız fesih tazminatı ve 4 aylık ücretten kaynaklanan alacaklarını ..................... İcra Müdürlüğünün 2012/1392 sayılı takip dosyasında takibe koyduklarını, borçlunun yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, takip sonrası vekilinin hesabına 24/02/2012 tarihinde 38.892,00 TL para yatırıldığı, bu miktarın icra dosyasına beyan edilip harcının ödendiğini davalının ödemesinin borç ikrarı olduğunu bildirerek 5.945,15 TL yönünden itirazın iptali ile davalının yapmış olduğu yersiz itiraz nedeniyle %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının söz konusu alacağa ilişkin başlatmış olduğu takip sonrası davacı vekilinin hesabına 38.892,00 TL para yatırdıklarını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı tarafından yapılan ödeme dikkate alınarak konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2013/20960 - 2014/6230 E-K sayılı ilamıyla “Davacı vekili, 05.03.2013 tarihli karar duruşmasına katılmamıştır. Davalı vekili de İstanbul’daki duruşmaları nedeniyle katılamayacağını belirten mazeret dilekçesi göndermiştir. Mahkemece davalının mazereti reddedilerek davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 150.maddesine göre “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” Dava resen yürütülmesi gereken davalardan olmadığından taraflar hazır bulunmadığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece Dairemizin 2013/20960 - 2014/6230 E-K sayılı bozma kararına uyularak dosya işlemden kaldırılmış, davacı vekili tarafından dava usulüne uygun olarak yenilenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile 15.921,00 TL ücret alacağı ile 22.748,00 TL tazminata ve takip tarihi ile ödeme tarihi arasında işleyecek yasal faize yapılan itirazın iptaline, alacak takipten sonra ödendiğinden davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ve alacak likit olduğundan takip tarihi de dikkate alınarak %40 oranında icra - inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece alınan 17/02/2015 tarihli raporda takip 15.592,00 TL boşta geçen süre ücreti üzerinden yapıldığı halde bu alacağın 15.921,00 TL olduğunun kabulüyle hesap yapıldığından hatalı sonuca ulaşılmıştır.
Somut olayda, mahkeme kararının hüküm fıkrası muğlak olup, hangi miktar açısından takibin devamına karar verildiği anlaşılamamaktadır. Ayrıca davacının icra takibinde istemiş olduğu 4 aylık boşta geçen süre ücreti bilirkişi tarafından 15.921,00 TL olarak hesaplanmıştır. Yani 15.592,00 TL takip talebi ile hüküm altına alınan alacak konusunda da farklılık bulunmaktadır. Farklı olarak da davalının icra takibi dosyasına mahsuben 24/02/2012 tarihinde 38.892,00 TL ödeme yaptığı davacının da kabulündedir. Bütün bu olgular ve özellikle davalının icra takibine itiraz dilekçesi dikkate alındığında hüküm fıkrasının infazda tereddüde neden olacak şekilde yazılmış olması bozma nedenidir.
Yapılacak iş, takip talebinde yazılı miktarlar dikkate alınarak davalının ödeme tarihi itibariyle borçlu bulunduğu miktarı belirleyip davacının dava dilekçesinde 5.945,15 TL'na yapılan itirazın iptalini talep ettiği de gözetilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
3-İtirazın iptali tarihinde davalı bir kısım ödemeler yapmış, ayrıca itiraz dilekçesinde de ödeme yapacağını beyan etmiştir. Bütün bu olgular dikkate alınmadan davacı yararına icra inkar tazminatının kabulü yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
Kabul şekli bakımından da İ.İ.K. 67. maddesinde değişiklik yapan 6352 sayılı Yasanın değişikliğe ilişkin maddesi Resmi Gazetede yayımlandığı 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiği ve İİK.'nun 67/2.maddesindeki düzenleme emredici olup kamu düzenini ilgilendirdiğinden yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal etkisini göstereceğinden tamamlanmamış tüm hukuki durumlara uygulanması gerekeceği dikkate alındığında, davacı yararına %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön