7. Hukuk Dairesi 2016/38098 E. , 2016/21441 K

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/38098 E. , 2016/21441 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak


YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekili, davacının sendika üyesi olduğunu, sendika ile davalı ... arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hak ve ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek bazı ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 23.12.2015 tarihli kararı ile, “...Somut olayda, davalı tarafça dosyaya sunulan ibranamede davacının tüm hak ve alacaklarından vazgeçtiğinin yazılı olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlıkta bu beyanın değerlendirilmesi gerekir. Davacının ibraname ile ilgili isticvap edilerek beyanı alınıp, bu beyanlar ayrıntılı olarak değerlendirildikten sonra dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. “ gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş davacının ibraname (vazgeçme beyanına) karşı diyeceklerini sorduktan sonra, bu ibraname (vazgeçme beyanına) itibar etmeyerek bozma öncesi hazırlanan bilirkişi raporundaki alacakları yeniden hüküm altına almıştır.
Fazla mesai, milli bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Mahkemece davacının dinlettiği tek tanık beyanına göre hesaplanan fazla mesai, hafta tatili, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretleri hüküm altına alınmış ise de, olağan dışı çalışma olan fazla mesai, hafta tatili, milli bayram ve genel tatil günlerinde çalışma iddialarını kanıtlamakla yükümlü olan davacının dinlettiği tanığın aynı zamanda davalıya karşı benzer istemlerle açtığı davasının bulunduğunu anlaşılmaktadır. Husumetli davacı tanığının beyanlarından kendi lehine çıkar sağlayacağı açık olup beyanına ihtiyatla yaklaşılmalıdır. Bu tanık dışında iddiaları ispata yarar başkaca delil bulunmadığına göre, davacının olağan dışı çalışma iddialarını usulünce kanıtladığı kabul edilemez. Hal böyle olunca, fazla mesai, hafta tatili, milli bayram ve genel tatil ücret taleplerinin reddi yerine kabulü hatalı olmuştur.
3-Davacı vekili alacakların en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini talep etmiştir. 6356 sayılı Kanun ile 6772 sayılı Kanun hükümleri dikkate alındığında toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara en yüksek banka işletme kredi faizi, ilave tediye alacağına ise yasal faiz işletilmesi gerekir. Ancak HMK’nun 26 ıncı maddesi gereğince talebin de aşılmaması gerekir. Bu itibarla, toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklara en yüksek banka işletme kredisi faizini ilave tediye alacağına yasal faizi aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi işletilmesi gerekirken, doğrudan en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi hatalı olmuştur.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön