7. Hukuk Dairesi 2016/29493 E. , 2016/17082 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/29493 E. , 2016/17082 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi



YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu ve Dairemizin 6352 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun Geçici 2 inci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Mahkemece, “...Dosya kapsamı itibariyle davacının davalıya ait işyerinde 01/06/1997 tarihinden iş akdinin feshedildiği 07/09/2011 tarihine kadar çalıştığı, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği anlaşılmıştır. İşveren cevap dilekçesi ile işçinin kendisinin işten çıktığını savunmuş olmakla birlikte kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi karşısında iş bu savunmaya itibar edilmesi mümkün değildir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile davacının herhangi bir şekilde fazla çalışmasının bulunmadığını, tatil çalışmasının yine olmadığını savunmuş ancak sunmuş olduğu ibraname ile davacının 05/09/2011 tarihli imzalı ibraname ile tazminat ve alacaklarını aldığını, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinin ödendiğini, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiğini beyan ederek tüm alacaklarından feragat ettiğini, işvereni ibra Ettiğini bildirdiği görülmektedir. Cevap dilekçesi ve ibraname bir arada değerlendirildiğinde davalı tarafın beyanlarının çelişkiler içerdiği, ibranamede ihbar ve kıdem tazminatının hesaplanarak ödenmiş olduğu diğer alacak kalemlerine ilişkin ise 0 rakamı kadar ödeme yapıldığının tespit edildiği görülmektedir. Yani davalı tarafın sunduğu ibranamenin içeriği itibariyle tatil çalışması, fazla çalışması ve yıllık izin ücretlerini aldığını bildirmiş olmakla birlikte ibranamenin açıklama kısmı ile yukarıda gösterilen rakam kısımlarının bir arada değerlendirilmesi neticesinde davacının iş bu alacak kalemlerine karşılık herhangi bir ücret almadığı sübuta ermektedir. Yine davacının çalışma süresi itibariyle yıllık izne hak kazandığı karşılığının ödendiğinin ispat edilemediği, ibranamenin iş sözleşmesinin sonlanmasından iki gün önce alındığı görülmekle gerek ibraname içeriği ile davalı savunmasının çelişmesi gerekse iş sözleşmesi devam ederken ibranamenin alınmış olması karşısında söz konusu ibranameye değer verilemeyeceği ödenen miktar itibariyle makbuz hükmünde olduğunun kabulü gerekmiştir.
Netice itibariyle dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu esas alınmış, zamanaşımına uğrayan alacaklar dışlanarak davacının davalı şirkete ait işyerinde çalışması sonucu 432,59 TL net kıdem tazminatı alacağı, 6.138,01 TL brüt yıllık izin ücreti alacağı, 2.157,75 TL brüt fazla mesai ücreti alacağı ile 536,81 TL brüt ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, bu yönde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar, Dairemizin 13.04.2016 tarih 2015/1088 Esas 2016/8131 Karar sayılı kararı ile , “...Somut olayda, mahkemece, davalının ıslah talebine karşı süresinde ve usulüne uygun olarak yaptığı zamanaşımı savunması değerlendirilmemiştir. Mahkemece ıslah tarihi itibarıyla zamanaşımı def'i değerlendirilip talep edilen fazla çalışma ve ulusal bayram- genel tatil alacakları hakkında hesaplama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı def'i dikkate alınmadan bu alacakların kabulü hatalıdır.”gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “...mahkememiz gerekçeli kararında belirtildiği üzere zaman aşımına uğrayan alacakların dışlanması suretiyle mahkememizce davacı tarafın ulusal bayram ve genel tatil ücretinin 536,81 TL, fazla çalışma ücretinin 2.157,75 TL brüt olarak hesaplandığı, söz konusu hesap detaylarının 21/11/2013 tarihli bilirkişi raporu ekindeki çizelgeler üzerinde gösterilmiş olduğu anlaşılmakla bozma ilamının maddi hataya dayandığı kabul görüş ve önceki kararda ısrar edilmesi kanaati ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur. “ gerekçesi ile önceki kararında direnmiştir.
Mahkeme kararındaki direnme gerekçeleri dikkate alındığında Dairemizin bozma kararının yerinde olmadığı, direnme kararının doğru olduğu anlaşılmakla, Dairemizin 13.04.2016 gün ve 2015/1088-2016/8131 E.K.sayılı Bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan 16.10.2014 gün ve 2012/587-2014/606 E.K.sayılı hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun Geçici Ek 2 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 21.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön