7. Hukuk Dairesi 2016/30102 E. , 2016/17044 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/30102 E. , 2016/17044 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi


YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın ve sendikal nedenlerle feshedildiğini öne sürerek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, 1 yıllık ücretinden az olmamak üzere sendikal tazminat ve boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının iş sözleşmesinin kanunsuz greve katılması sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, sendikal neden iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı işveren tarafından yapılan fesih işleminin geçerli nedene dayanmadığı ve feshin sendikal nedene dayalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre fesih bildiriminde 28.02.2015 günü 15.00-15.45 saatleri arası eylem yapıldığından bahsedilmiş ise de işverence bu hususun ispatlanamadığı, 01.03.2015 günü imalathanede ya da fabrikada normal mesai olmadığı, 02.03.2015 günü yapılan eylemin ise bir günü aşmadığı, 02.03.2015 günü yapılan bu eylemin iş sözleşmelerinin feshinin bildirildiği dönemde bunu önleme veya işten çıkarılanların geri alınması için ve kendilerinin de işten çıkarılacağı makul korkusuna kapılmaları nedeniyle yapıldığı, işçilerin yaptıkları ve bir günü aştığı ispatlanamayan eylemin uluslararası normlar uyarınca demokratik bir şekilde toplu eylem hakkının kullanılması niteliğinde olduğu, Avrupa Sosyal Şartının 6/4 maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ILO ile benimsenen kurallara göre makul süreli demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemlerinin toplu eylem hakkına dahil olduğu, ölçülülük ilkesine uygun olan eylemin yasa dışı eylem olarak değerlendirilemeyeceği, Avrupa Sosyal Şartı Sözleşmesinin 6/4 maddesi de nazara alındığında telafisi imkansız zarar meydana getirmeyecek şekilde toplu eylemde bulunmanın işverene haklı veya geçerli nedenle fesih hakkı vermeyeceği, 6. maddenin Türkiye tarafından onaylanmamasının, sosyal şartla bağlı olmama sonucunu doğurmayacağı, tarafı olduğumuz AİHS'nin denetim organı AİHM'nin Türkiye'ye yönelik kararlarında Avrupa Sosyal Şartını uyguladığı, Anayasanın 54. maddesindeki yasakların kalkması ve Anayasa'nın 90. maddesi hükmü ile uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımı niteliğinde sayılmasının uygun olacağı, kaldı ki işveren tarafından eylemleri aynı nitelikte olmasına karşın eyleme katılan tüm işçilerin iş akdine de son verilmemesinin eylemin telafisi imkansız bir ağırlıkta olmadığını gösterdiği, sendikanın işyerinde yetkili olduğunun tespitinden sonra yetkiye itiraz sürecinde sendikal baskıların arttığı ve çok sayıda sendika üyesi işçinin iş akdine son verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde feshin işveren tarafından sendikal örgütlenmenin önüne geçmek amacıyla yapıldığı anlaşıldığından davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
Bununla birlikte davacı temyizi yönünden değerlendirildiğinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir.
Sendikal nedene dayalı fesihlerde sendikal tazminatın en az 1 yıllık ücret tutarında belirleneceği ifadesiyle alt sınır belirlenmiş ancak üst sınır açık bırakılmıştır. Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak belirlenmiş işe başlatmama tazminatı bakımından uygulanan kıdem sürelerinin sendikal nedene dayalı olarak, sendikal tazminatın belirlenmesinde de kıyasen 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 1 yıllık ücret tutarında, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 1yıl 1 ay , 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 1 yıl 2 aylık ücreti tutarında sendikal tazminatın belirlenmesinin hakkaniyete uygun bir çözüm olacağını öngörmektedir.
Davacının kıdeminin 5 yılı aşkın olduğu gözetildiğinde sendikal tazminatın 1 yıl 1 ay ücreti tutarında belirlenmesi gerekirken 1 yıllık ücreti tutarında belirlenmiş olması hatalı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞE İADESİNE,
3-6356 sayılı Yasanın 25/5.fıkrası uyarınca davacının başvurusu, işe başlatılması veya başlatılmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat tutarının işçinin 1 yıl 1 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak ...'ye gelir kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 122,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avanslarından varsa artan miktarının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 20.10.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.





















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön