7. Hukuk Dairesi 2016/24617 E. , 2016/14986 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/24617 E. , 2016/14986 K.

'İçtihat Metni'



YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ...nin sebepleri bildirilmeyen temyiz itirazının reddine, diğer davalı 'nin ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
Davacı, iş akdinin haksız feshedildiğini ve asıl işveren işyerinde asıl işlerde çalıştırıldığını belirterek işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin 2013/14026 Esas, 2013/11517 Karar sayılı 19/06/2013 günlü bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda muvazaa iddiası kabul edilerek davacının başından beri davalı.'nin asıl işçisi sayılması gerektiği ve davacının iş akdinin haklı neden olmaksızın feshedildiği gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı . aleyhine açılan işe iade davasının kabulü ile, işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının davalı 'ne ait işyerindeki işine iadesine, davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine, davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalı alınarak, davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine ve davalı ...lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir.
Muvazaalı bir hukuki muamele ile üçüncü kişinin ızrar edilmesi ona karşı bir haksız eylem niteliğindedir. Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle hakları halele uğratıldığı takdirde haksız fiil sorumluluğuna dayanarak muvazaalı hukuki işlemi yapan taraftan zararının tazminini isteyebilir. Haksız fiil işleyen kimse uygun illiyet bağı çevresine giren bütün zararlardan sorumludur. Ayrıca muvazaa sebebiyle akdin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılan hallerde muvazaa ileri sürülemez.
İyiniyetli olan işçiye karşı taraf olmadığı muvazaanın ileri sürülemeyeceği, akdin hükümsüzlüğünün işçiye karşı ileri sürülmesinin MK.'nun 2.maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olması ve hiç kimsenin kendi hilesinden yararlanamayacağı ilkesi gereğince muvazaalı işlemi yapan gerçek veya tüzel kişi şahısların iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacağından diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmelidir. (HGK.'nun 03.12.2008 T. 2008/9-704 E, 2008/730 K. sayılı kararı)
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde işçi gerçek işveren işyerine iade edilmeli, ancak işçinin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklarından (boşta geçen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile birlikte işçinin süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat) muvazaalı işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişi gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır. Ayrıca kanuna aykırı olduğu için geçersiz olan asıl işveren-alt işveren ilişkisinde davacı işçinin işverenin kim olduğu konusunda yanılması olağan karşılanmalıdır. Bu nedenle kanuna aykırı ilişki içine giren ve işçinin yanılmasına sebebiyet veren şirket lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekir.
Somut olayda Mahkemenin muvazaa kabulü ve davacının işyerine işe iadesi yerinde ise de muvazaalı işlemin tarafı olan davalı ...nin işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağından sorumlu tutulmaması ve lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu durum kararı temyiz eden davalı 'nin de hak alanını ilgilendirdiğinden, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle
1-Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2 -Davalı aleyhine açılan işe iade davasının KABULÜ İLE, İşverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının davalı ait işyerindeki işine iadesine,
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4- Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Alınması gereken 29,20 TL karar harcından peşin ödenen 21,15 TL harcın mahsubu ile kalan 8,05 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 'ye irat kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan 123,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ve davacıya iadesine davalı ...nden temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 28/09/2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.










Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön