7. Hukuk Dairesi 2015/44559 E. , 2016/6536 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili davacının, 12/05/2014-20/02/2015 tarihleri arasında davalı işyerinde özel güvenlik görevlisi olmasına karşın tahsildar şoför olarak çalıştırıldığını, daha doğrusu ilkin güvenlik görevlisi olarak işe alındığını, daha sonra birlikte çalıştığı tahsildar şoför işten ayrılınca yerine yeni şoför alınmayarak davacı şoför olarak çalıştırılmaya başlandığını, davalı işverenin 20/02/2015 günü davacıya imzalatmak istediği ihbarname başlıklı fesih bildiriminde özetle davacının 17/02/2015 tarihinde 13:00-23:00 saatleri arası vardiya görevinin bitiminde, görev dönüşü saat: 23:20 itibariyle araç kapısını tekmelediğini, zimmetindeki BNA kasetlerini tekmelediğini, yürürken sendeleme gibi uygun olmayan davranışlarda bulunduğunu, yapılan incelemede görev akışında noktalar arası ulaşım ve seyrinde tespit edilen zamansal bağlamda uyumsuzluk ve sebepsiz duraklamalar da göz önünde bulundurularak alınan tanık beyanları ile kamera görüntüsü doğrultusunda yüksek derecede alkol almış vaziyette olduğu gerekçesiyle iş sözleşmesinin 4857 sayılı Yasanın 25/II-(d) ve (ı) maddeleri gereğince bildirimsiz olarak feshedildiğini, davalı işverinin aynı gerekçelerle davacı ile birlikte güvenlik görevlisi olarak çalışan başka bir işçiyi de çıkarttığını, feshe gerekçe yapılan nedenlerle doğru olmadığını, gerekçelerin genel, soyut ve inandırıcı olmayan ifadeler olduğunu, davacının görev tanımına girmediği halde işverinin kullandırdığı zırhlı araçla bankalara ait bankamatiklere para dağıttığını, böylesine hassas bir görevin yüksek derecede alkol almış vaziyette yerine getirilemeyeceğini öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının ' şoför/tahsildar ' olarak çalıştığını, görev akışında noktalararası ulaşım ve seyrinde tespit edilen zamansal bağlamda uyumsuzluk ve sebepsiz duraklamalar da bulunduğunu, alınan tanık beyanları ile kamera görüntülerinde yüksek derecede alkol almış vaziyette iş yerine geldiğini, bu durum hakkında muhtelif tarihlerde tutanaklar düzenlendiğini, davacının yazılı ve sözlü savunmasının alındığını, davacı tarafından, iş sözleşmesinin feshi gerekçelerinin oluşmadığını, iş akdinin görev süresi içerisinde alkol almış olması sebebiyle haklı olarak feshedildiğini, davacının 17.02.2015 tarihinde 13:00-23:00 saatleri arası vardiya görevinin bitiminde, görev dönüşü saat 23:20 itibariyle araç kapısını tekmeleme, zimmetindeki BNA kasetlerini, tekmeleme, yürürken sendeleme gibi uygun olmayan davranışlarda bulunduğunu, davacı vekili dava dilekçesinde olayın mesai bitiminden sonra gerçekleştiğini belirttiğini ancak davacının görev sırasında alkol aldığını, yapılan inceleme neticesinde görev akışında noktalararası ulaşım ve seyrinde tespit edilen zamansal bağlamda uyumsuzluk ve sebepsiz duraklamalar da göz önünde bulundurularak alınan tanık beyanları ile kamera görüntüleri doğrultusunda yüksek derecede alkol almış vaziyette olduğunun anlaşıldığını, mesai saat 23.00'te bitmesine rağmen mesai içinde devam eden durumu mesai sonrasında yapılan incelemelerle saat 23:20 itibariyle tutanak altına alındığını, davacının görev sırasında alkol kullanmış olması sebebi ile, işin işleyişini aksatmak ve tehlikeye sokmak gibi hususlar da göz önünde bulundurulmak sureti ile, 4857 sayılı Yasanın 25/II-d maddesi gereğince iş sözleşmesi haklı nedenle feshedildiğini savunarak reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosyaya ibraz edilen kamera kayıtlarına ilişkin CD'nin çözümünden davacının, araca tekme attığı ve kapının açılması ile yere düşen kutuyu ayağı ile ittirdiğinin sabit olduğu, davalı tanığı ...'de beyanında o gün davacı ile birlikte çalışan ....'ın alkol aldığını kabul ettiğini bu sebeple davacıya alkol alıp almadığını sormadığını söylediği, yine dinlenen davacı tanığı ....'ın ise olay günü davacının da kendisinin de alkol almadığını, zaten yanındaki kişinin alkol almasına izin vermeyeceğini ifade ettiği, davalı işverenin 17/02/2015 tarihinde davacının alkollü olduğuna dair dosyaya sağlık kurumu tarafından düzenlenmiş herhangi bir rapor da ibraz etmediği, yani davalı işveren tanığı ...'in ifadesi haricinde davacının, görevi başında alkollü olduğuna dair dosyaya somut delil sunulmadığı, aracın kapısının ve BNA kasetlerinin de tekmelenmesi fesih sebebi olarak belirtilmiş ise de davacının, daha önce de benzer davranışları olduğu hususunda dosyaya herhangi bir bilgi sunulmadığı bu nedenle davacıya sözlü ve yazılı uyarı yapılabilecekken, iş akdinin feshedilmiş olmasının orantılı olmadığı, davalı işverenin davacının görevi başında alkol aldığını ve alkollü olarak araç kullandığını somut delillerle ispat edemediği gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı, geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İş Kanununun 18.maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II.maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi süresince herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davalı işveren tarafından iş akdine 20/02/2015 tarihinde '...17/02/2015 tarihinde 13:00-23:00 saatleri arası vardiya görevinizin bitiminde görev dönüşü saat 23:20 itibariyle araç kapısını tekmeleme, zimmetindeki BNA kasetlerini tekmeleme, yürürken sendeleme gibi uygun olmayan davranışlarınız çerçevesinde yapılan inceleme neticesinde görev akışında noktalararası ulaşım ve seyrinizde tespit edilen zamansal bağlamda uyumsuzluk ve sebepsiz durakmalar da gözönünde bulundurularak, alınan tanık beyanları ile kamera görüntüleri doğrultusunda yüksek derecede alkol almış vaziyette olduğunuz anlaşılmıştır. Görev sırasında alkol kullanmış olmanız 4857 sayılı İş Kanunu'nun ' İşverenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı ' başlıklı 25/II maddesinin (d) bendi gereği ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil ettiği gibi aynı maddenin (ı) bendi de iş güvenliğini kasten bilerek ve isteyerek tehlikeye soktuğunuzu da gözler önüne sermektedir. Gerçekleşen olaya ilişkin vermiş olduğunuz savunmalar, şirketimiz yönetimi tarafından yerinde görülmemiştir. Bu itibarla işveren olarak güvenimizi kötüye kullanmanız ve ahlak ve iyiniyet kurallarına uygun olmayan davranışınız sebebi ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun ' İş Verenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı ' başlıklı 25/II maddesinin (d) ve (ı) bendi gereğince iş akdinizin haklı nedenle feshedildiği, ' içerikli fesih bildirimi ile son verilmiştir.
4857 sayılı Yasa'nın 25/II-d maddesinde, işçinin işyerine sarhoş yada uyuşturucu madde olarak almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması işveren açısından haklı fesih nedeni olarak düzenlenmiştir.
Dava dosyasında, işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan ...'in 17.02.2015 tarihinde şoför tahsildar davacı ve güvenlik görevlisi ...'ın görev dönüşünde, davacının BNA ve araç kapısına tekme atmasından şüphelendiğini, araç anahtarlarını ve görevde kullandıkları silahı teslim ederken aşırı derecede alkollü olduklarını fark ettiğini, kendilerine alkol alıp almadıklarını sorduğunda ...'ın alkol aldıklarını beyan ettiğini ve kendisinin de yetkililere söylememesini istediğini, kendisinin ertesi gün operasyon yetkilisi ....'ya bildirdiğini beyan ettiği bir tutanak bulunmaktadır.
18.02.2015 tarihinde ..., ... ve .... tarafından tutulan tutanakta, ...'in tutanağı doğrultusunda yapılan incelemede, davacı ve arkadaşının görev akışlarında noktalararası ulaşım ve seyirlerinde zamansal bağlamda uyumsuzluklar ve sebepsiz duraklamalar tespit edildiği belirtilmiştir. Aynı kişilerce tutulan bir başka tutanakta ise, kamera görüntülerinin incelenmesinde davacının araç kapısını tekmeleme ve işveren uhdesinde bulunan .... malı olan BNA kasetini tekmeleme dolayısıyla bilinçli olarak zarar verme niyetiyle bu eylemlerde bulunduğu ifade edilmiştir.
Davalı tanığı ... davalı tanığı olarak olarak beyanında, ifadesinde davacının ve ....'ın o gün 3 saatte bitirmeleri gereken operasyonlarının uzadığını, bu nedenle üst amirin kendisini aradığını bununla ilgili soruşturma yapmasını istediğini, davacının ve ....'ın bulunduğu aracın nerelerde durduğu yani rot dışına çıkıp çıkmadıklarını tespit etmesini istediğini, kendisinin de bununla ilgili araştırma yaptığını, araçların 2 noktada durması gerektiğini, davacının kullandığı araç o gün 6 yada 7 noktada durduğunu tespit ettiğini, araç geldiğinde aracı kendisinin karşıladığını, güvenlik kameralarından da aracın girdiği andan itibaren de izlemeye başladığını, iner inmez davacının aracın yan sürgülü tarafına tekme attığını gördüğünü, aracın kapısı açıldıktan sonra BNA kutusunun yere düştüğünü, davacının yere düşen BNA kutusuna da tekme attığını, davacının da ....'ında normalde mizaçlarının sakin olduğunu, ancak o gün davranışlarında fevrilik ve asabilik olduğunu, bu nedenle yanlarına gittiğini, ....'a yaklaştığını, ona alkol alıp almadığını sorduğunu, ....'ın alkol aldıklarını kabul ettiğinden, tekrar davacıya alkol alıp almadığını sormadığını beyan ederek tutmuş olduğu tutanağın içeriğini doğrulamıştır.
Davalı tanığı ... ise, tutanakların kendisine olayın ertesi günü geldiğini, davacıyı da ....'ı da o gün göreve çıkarmadığını, ikisinden de ayrı ayrı o gece yaşananları anlatmalarını istediğini, o gece hava şartlarında da olağanüstülük olmadığını ancak her ikisi de hava şartlarından dolayı geç kaldıklarını söylediğini, diğer davalı tanığı tarafından tutulan tutanak kendilerine sorulduğunda ....' ın itiraz ettiğini, herhangi bir huzursuzluk yapmadığını, alkol almadığını söylediğini, aynı şekilde davacıyla başbaşa görüşmesinde davacının da alkol aldığını kabul etmediğini, kontrolde görevli tutanağı tutan ... ile davacı ve .... arasında herhangi bir husumetin olmadığını, bu sebeple Hüseyin'in göreviyle ilgili yaptığı raporlamaları dikkate aldığını beyan etmiş ve tutanakların içeriğini de doğrulamıştır.
Davacı tanığı ... iş akdi sonlandırılan diğer işçi olup ifadesinde, havanın kötü olması nedeniyle varış saatlerinin uzadığını, sonrasında alkol kullandığı gerekçesiyle iş akdinin feshedildiğini, fakat ekonomik durumunun iyi olmadığından dava açmadığını, para yüklerken ve ofisten geri geldiklerinde geçtikleri bir aracın bölme kapısı olduğunu, bu kapının normalde jikle denilen kumanda ile açılması gerektiğini ancak zaman zaman bu kapının açılmadığını, bu sebeple de hepsinin kapıyı tekmelediğini, tekmelemeden önce de kapının arkasında parmaklarını soktukları bir yer olduğunu, parmaklarını oraya soktuklarını, sonra hafifçe de tekmelenince kapının açıldığını, orada çalışan bölge müdürü de dahil tüm personelin yaptığını, başka türlü kapının açılmadığını, davacı kapıyı açınca BNA kutusunun davacının ayağının dibine düştüğünü, onun da ayağının ucuyla bu kutuyu ittiğini, davacının ayağıyla bu kutuyu ittirmesinin kutuya zarar vermeyeceğini, alkol almadıklarını,... isimli personelin ofisboy olduğunu, kesinlikle ....'e alkol aldıklarına dair herhangi bir beyanlarının olmadığını, ertesi gün işe geldiklerinde özellikle üzerine basa basa ''ağabey benim içtiğimi söylemişsin'' dediğini o da '' olayın seninle alakası yok, .... ağabeyin ağzı kokuyor gibiydi '' dediğini, sonra yanlarına gelerek, ''sizin içtiğinizle ilgili bir şey söylemedim, .... amirim, .... amirim bana baskı yapıyor '' dediğini beyan etmiştir.
Somut olayın değerlendirilmesinde, her ne kadar davacı tanığı olan ve aynı nedenle iş akdine son verilen ... alkol aldığını beyan etmediğini bu nedenle tutanağın içeriğinin doğru olmadığını ifade etmiş ise de bu kişi ve davacının ne tutanağı tutan davalı tanığı ... ile ne de tutanağın tutulması için zorlamada bulundukları iddia edilen ... ve .... isimli amirler ile de aralarında husumet olduğunu gösteren bir delil olduğu bu kişilerin davacı aleyhine beyanda bulunmalarını gerektirir bir nedenin varlığının ispatlanamadığı dikkate alındığında tutulan tutanaklara değer verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Davacı tahsildar şoför olarak çalışmaktadır, davacının kullandığı araba işyerinin eklentisi niteliğindedir, olay günü davacının mesai saatlerinde almış olduğu alkol nedeniyle mesai bitiminde alkol koktuğu tutulan tutanaklar ile ispatlanmıştır. Mahkeme kabulünün aksine davalı işverenin davacının alkollü olduğunu sağlık kurulu raporu aldırarak ispatlamak gibi bir yükümlülüğü bulunmadığı gibi davacıyı rapor almaya zorlaması da söz konusu olamayacağından fesih bildiriminin içeriğinin tutulan tutanak ve davalı tanıklarının beyanı ile ispatlanmış olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenler ile iş akdinin feshi haklı nedene dayandığından davanın reddi yerine kabulü hatalıdır
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin alınan 27.70 TL harcın mahsubu ile kalan 1.5 TL harç giderinin davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama gideri olan 61.00 TL'nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.
7. Hukuk Dairesi 2015/44559 E. , 2016/6536 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat