7. Hukuk Dairesi 2016/8 E. , 2016/4793 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/8 E. , 2016/4793 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, davalıya ait iş yerinde çalıştığını, muvazaalı olarak ...'ya ait üretim sahalarında müteahhit firma elemanı olarak gösterildiğini, aynı işi yapan kadrolu çalışanlar ile arasında ücret farkı bulunduğunu, bu durumun kapsam içi personel yönetmeliğine aykırı olduğunu, ücrete dayalı tüm işçilik alacaklarının da noksan ödendiğini beyanla davacının işyerinde uygulanmakta olan Yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca yeni yevmiyesinin belirlenerek geriye doğru 5 yıllık işçilik alacaklarının ödenmesi gerektiğini belirterek müvekkilinin eksik ödenen ücret ve diğer işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı, davacının kendi personeli olmadığını, davacının sendikaya üye olmadığını, taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının baştan itibaren davalı işyerinde çalışan işçilere tanınan haklardan yararlanıp yararlanamayacağı ve buna bağlı olarak talep ettiği alacaklara ilişkindir.
Davalı ...Anonim Ortaklığı Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesinin “İşe Almada Ücretin Tespiti” başlıklı 6. maddesinde “(1) Personelin daimi veya geçici bir göreve açıktan atanmasında ilk kademe unvanı ve ücreti verilir. (2) İşe alınan personelin başlangıç ücreti Ortaklık içi, Ortaklık dışı hizmetleri ve öğrenim farkı nedeniyle verilecek ücretin değerlendirilmesini düzenleyen aşağıdaki (a), (b), (c), (ç) bendi esaslarına göre tespit edilir. a) Ortaklık İçi Hizmetler: Daha önce ortaklık içi hizmeti olanların yeniden işe alınmaları halinde, 3. maddenin (c) bendi de dikkate alınarak, son işe alınma tarihi itibariyle geçmiş hizmetlerine göre intisap tarihi bulunur. Bulunan intisap tarihinde yürürlükte bulunan kök ücret tablosuna göre kök ücreti tespit edilir. Kök ücretin üzerine bu maddenin (b) bendi dikkate alınarak kademe farkı ve (c) bendi dikkate alınarak tahsil zammı ilave edilir. İntisap tarihinden son giriş tarihine kadar geçen süre içinde yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesi zamları ilave edilmek suretiyle başlangıç ücreti tespit edilir. Ücretleri bu şekilde tespit edilenlere, geçmiş iç hizmetleri için ayrıca kademe farkı verilmez. Bu işlem iş akdi yenilenen personele uygulanmaz” hükmüne yer verilmiştir.
Davalı Ortaklığın Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesinin 1. maddesinde yönergenin, kapsam içi personelin işe başlama ücretleri ile nakil ve görevde yükselmelerinde uygulanacak esasların belirlenmesinin amaçlandığı yönergenin Ortaklık işyerlerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan kapsam içi personele uygulanacağı belirtilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının dava dışı şirketler bünyesinde çalıştığı anlaşılmaktadır. ... Sendikasına üye işçiler ve üyelik tarihleri bildirilmiş, ancak davacının fesih tarihine kadar sendikaya üye olduğuna dair herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Sendikaya üye olmayan davacının ilgili yönerge kapsamında olmadığı anlaşıldığından ücretin tespiti ve buna bağlı fark alacak taleplerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
Alt işveren bir iş yerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.
Alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümünün teknolojik uzmanlık gerektirmesi zorunludur. 4857 sayılı İş Kanununun 2'nci maddesinde, asıl işveren alt işveren ilişkisinin sınırlandırılması yönünde yasa koyucunun amacından da yola çıkılarak, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada bulunması şarttır. Yasanın 2'nci maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarında “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” sözcüklerine yer verilmiş olması bu gerekliliği ortaya koymaktadır. Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 11'inci maddesinde de yukarıdaki anlatımlara paralel biçimde, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilebilmesi için “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirmesi” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.
İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla 4857 sayılı Kanunun 2'nci maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir.
Somut olayda davacının saha işçisi olarak çalıştığı ve mahkemece, mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılmaksızın sonuca gidildiği, yapılan araştırmanın davalı ve dava dışı şirket arasındaki ilişkinin tespiti yönünde yeterli olmadığı açıktır.
Öncelikle davacının hangi işverenlere bağlı olarak çalıştırıldığı, alt işverenlerin sözleşme ile üstlendiği mal veya hizmet üretimi için bağımsız organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip bulunup bulunmadığı, işçi temini niteliğinde ihale yapılıp yapılmadığı, aynı işte asıl işveren işçilerinin çalışıp çalışmadığı, Alt İşveren Yönetmeliğine aykırı şekilde ihale verilip verilmediği, davacının hangi tarihli ihale ile hangi işveren bağlı çalıştırıldığı, ilgili hizmet alım sözleşmesinde gösterilen iş dışında başka bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığı şüpheye yer vermeyecek, çelişkileri giderecek ve denetime elverişli şekilde tespit edildikten sonra muvazaa hususu değerlendirilerek karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde ilave tediye alacağının kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön