7. Hukuk Dairesi 2015/45333 E. , 2016/1146 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2015/45333 E. , 2016/1146 K.

'İçtihat Metni'
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Sendika Aidatı

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2-Davacı Sendika vekili, davalı ... Başkanlığı'nın davacı Beledeye- İş Sendikası'nın yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve müvekkili sendikaya üye olan işçilerin, Belediye-İş Sendikası Ana Tüzüğü'ne göre, Sendika'ya üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı Belediyenin, işçilerden kestiği üyelik ve dayanışma aidatlarını bu güne kadar müvekkile ödemediğini, kanunun amir hükmü uyarınca, aidat kesinti listelerinin davalı işveren tarafından müvekkile gönderilmesi gerekmesine rağmen bu listelerin de müvekkile gönderilmemiş olduğunu, kesilen aidatların hangi tarihte ödeneceğine ilişkin düzenlemelerin davalı ile müvekkil Sendika arasında bağıtlanmış toplu iş sözleşmelerinde de mevcut olduğunu, toplu iş sözleşmeleri ve yasanın amir hükümlerine aykırı hareket eden, yapılan ödeme ihtarlarına rağmen borcunu ödemeyen aidat alacağının ait olduğu aydan bir ay sonra başlayacak temerrüt tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Dava ... Belediyesi'ne karşı açılmış, 2014 yerel seçimleri ile birlikte bu belediyenin tüzelkişiliği sonaerip ...... İl Özel İdaresine katıldığından davaya ...... İl Özel İdaresine karşı devam edilmiştir.
Davalı ... İdaresi vekili ayrı bir cevap dilekçesi vermemiş davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstek ve hüküm altına alınan sendika üyelik aidat alacağı 2009 Ocak-2013 Ocak ayları arasındaki döneme ilişkin olduğundan davanın yasal dayanacağı 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 23. ve 6356 sayılı Yasanın 18.maddesidir.

2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un 61. maddesinde, “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz.
Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.” düzenlemesi yer almıştır.
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9. maddesinin 3. fıkrasında ise, “Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakatı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir.”, aynı maddenin 4. fıkrasında da “Dayanışma aidatı miktarı, üyelik aidatının üçte ikisidir.” hükümleri yer almıştır.
Aynı düzenlemeler 6356 sayılı Yasanın 18.maddesinde de bulunmaktadır.
Öte taraftan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101. maddesinin 1. fıkrasında 'Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur.' İkinci fıkrasında ise 'Borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş veya muhafaza edilen bir hakka istinaden iki taraftan birisi bunu usulen ihbarda bulunmak suretiyle tespit etmiş ise, mücerret bu günün hitamı ile borçlu mütemerrit olur.' denilmiştir.
Görüldüğü üzere, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 61/1. maddesine (6356 sayılı yasanın 18.maddesine) göre bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu uyarınca yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini, sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve sendikanın banka hesap numarasını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilerek ve bildirilen banka hesabına yatırılmasını istemesi gerekir.
Toplu İş Sözleşmelerinde kesilen aidatın ne zaman sendikaya yatırılacağı hususu düzenlenmiş ise ayrıca ihtara gerek kalmadan bu tarihlerden itibaren faize karar verilmeli, bu konuda bir düzenlenme yoksa taraf sendikanın işvereni temerrüde düşürmesi gerekir. Dava tarihinden önce sendika tarafından işverenin temerrüde düşürülmesi söz konusu değil ise dava ve ıslah tarihi temerrüt tarihini oluşturmaktadır. Bu nedenle bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Ayrıca 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 61/2. maddesinde (6356 sayılı Yasanın 18.maddesinde)sendika üyelik aidatının bir ay içerisinde sendikaya gönderilmesi öngörülmüş ise de, yukarıda açıklandığı şekilde kanunda işverene bir aylık ödeme süresi öngörülmesi temerrüt için yeterli görülmemiş, işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde
Mahkemece ... Belediyesinin gönderdiği liste ve cetvellere göre 2009 Ocak ayından 2013 Ocak ayına kadar bu ay dahil aidat alacağı hüküm altına alınmıştır.
Ancak aidat alacağına aylık bazda toplu iş sözleşmelerinde belirlenen ödeme gününden itibaren faiz işletilebilmesi için sendikanın her toplu iş sözleşmesi dönemi için çalışan üyesi işçilerin listesini, sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve sendikanın banka hesap numarasını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilerek ve bildirilen banka hesabına yatırılmasını istemesi gerekir. Dosya içinde 01.05.2007-30.04.2010 ve 01.05.2010-30.04.2015 tarihlerini kapsayan TİS dönemleri için davacı sendikanın bildirim yükümlüğünü yerine getirdiğine dair bilgi belge bulunmamaktadır. Bu itibarla 2009 Ocak-2013 Ocak arasındaki dönemi kapsayan her bir TİS devresi bakımından davacı Sendika'nın bildirim yükümlüğünü yerine getirip getirmediği araştırılmalı, davacı Sendika'nın bildirim yükümlüğünü yerine getirdiği, gönderilen yazıların tebliğ edildiğinin anlaşılması halinde aidat alacağına aylık bazda toplu iş sözleşmelerinde belirlenen ödeme gününden itibaren faiz işletilmelidir. Aksi halde yani bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin anlaşılması halinde davacı Sendika'nın 22.10.2010 tarih ve 1133 sayılı 15.12.2010 tarihine kadar kesilen aidatların tebliğden itibaren en geç 10 gün içinde ödenmesi talebini içerir ihtarının 28.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından buna göre ait olduğu dönem bakımından belirlenecek temerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmelidir. Aksi halde dava tarihinden itibaren faize karar verilmelidir.
3-Öte yandan 01.05.2007-30.04.2010 ve 01.05.2010-30.04.2015 tarihleri arasındaki döneme ait Toplu İş Sözleşmelerinde, sendika üyelik ve dayanışma aidatlarının işçi ücretlerinin ödendiği günü izleyen 3 gün içinde işçi ücretlerinin ise hak kazanılan günü izleyen ilk iş günü ödeneceği hükme bağlanmıştır. Hal böyle olunca, hüküm altına alınan her bir aya ait alacağının faiz başlangıç tarihinin (temerrüt olgusunun gerçekleşmesi halinde) toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenerek karar yerinde ayrıca ve açıkça gösterilmesi gerekirken belirsiz, ucu açık, yeni ihtilaf ve davalara neden olacak şekilde faiz başlangıç tarihlerinin tespiti hatalı olmuştur.
O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön