8. Hukuk Dairesi 2018/14877 E. , 2018/19129 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı asil davalılardan ...... Başkanlığı vekili ile duruşmalı olarak bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı taraf, evveliyatı tek parsel olan 2881 parsel sayılı taşınmazın, imar uygulaması sonucu 607 ada 1 ve 2 parsellere ayrıldığını, 607 ada 1 parsel sayılı taşınmazı, ...... ...... Müdürlüğü tarafından yapılan ihale neticesinde, 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki bina ve muhdesat ile birlikte aldığını, 2 parsel sayılı taşınmazın ise imar uygulaması sonucunda davalılar adına tescil edildiğini, davalıların 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesat ile ilgilerinin bulunmadığını açıklayarak, 607 ada 2 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki muhdesatın kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ... davayı kabul etmiş, diğer davalılar ise davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece “Davanın kısmen kabulü ile dava konusu 607 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ......, 20-25 yaşlarında bir incir, iki ......, 5-7 yaşlarında bir...... ile bir adet ...... dericesinin ...... Kanunu'nun 18.maddesi uyarınca yapılan uygulama öncesinde davacıya ait olduğunun tespiti ile, 16.385,00 TL'nin davalılardan tapu kaydındaki payları oranında alınarak davacıya verilmesine” karar verilmesi üzerine hüküm, davacı asil, davalılardan ... vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava muhdesat tespiti isteğine ilişkindir.
1.Bilindiği üzere bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi ...... Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile ...... şeklinde dikilen ......ları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK mad. 722, 724 ve 729), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ...... gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın ...... ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad. 114/1-h, 115 ).
Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
Somut olaya gelince her ne kadar dava konusu 607 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak ortaklığın giderilmesi davası açıldığı beyan edilmiş ise de, davacı taraf 607 ada 2 parsel sayılı taşınmazda paydaş bulunmamaktadır.
Bu nedenle davada, az yukarıda açıklanan hukuki yarar nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine (HMK mad. 115) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek kısmen kabul kararı verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılardan ... vekili ile bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı asilin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ile bir kısım davalılara ayrı ayrı iadesine ve 27,70 TL peşin harcın da onama harcına mahsubu ile kalan 8,20 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 23.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/14877 E. , 2018/19129 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 49 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 46 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 53 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 43 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat