8. Hukuk Dairesi 2018/13761 E. , 2018/17884 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, ... İli ......, İlçesi ...... Köyü ...... mevkiinde kain kuzeyi ...... köyüne giden patika yol, güneyi ......'ya giden yol, doğusu genişlemeye müsait olmayan tepe, batısı ise ...... köyüne giden patika yol ile çevrili yaklaşık 15 dönüm civarında bağ vasfındaki taşınmazın kadastro tespit çalışmalarında tespit harici bırakıldığını, müvekkil lehine zilyetlikte kazanma koşullarının oluştuğunu belirterek davaya konu taşınmazın vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 04.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile tescil olarak açtıkları davalarını mülkiyetin ve mütemmim cüzlerin aidiyetinin tespiti olarak olarak ıslah ettiklerini belirterek mülkiyetin ve mütemin cüzlerin aidiyetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dahili Davalı ...... Genel Müdürlüğü vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece
1)-Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2)-20/03/2015 havale tarihli ...... Bilirkişisi raporunda A harfi ile gösterilen 6302,84 m²'lik alan üzerinde yer alan 3mx3m sıra arası ve sıra üstü mesafede bulunan yaşları 20-25 yıl arasında değişen ve halihazırda ... bilirkişilerince 3. sınıf kapama bağ vasfında olduğu belirtilen kısımda yer alan bağ teveklerinin davacı ...'ye (TC NO:.........) ait olduğunun tespitine,
3)-20/03/2015 havale tarihli ...... bilirkişisi raporunda B harfi ile gösterilip 3066,64 m² büyüklüğünde olan ve ...... İlçesi ...... mahallesi 1359 nolu parsel numarasıyla kayıtlı olan taşınmaz yönünden davacının bu davaya şamil olmak üzere feragat etmiş olması nedeniyle davacının davasının bu kısım yönüyle reddine,
4)-Davacının mülkiyetin aidiyetinin tespiti davasının, 20/03/2015 havale tarihli ...... Bilirkişisi raporunda A harfi ile gösterilen 6302,84 m²'lik kısım yönünden reddine,
5)-Peşin yatırılan 196,20 TL harcın mahsubu ile kalan 3.230,95 TL karar ve ilam harcının davanın niteliği gereği davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6)-Yapılan yargılama giderlerinin davanın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
7)-Davanın niteliği ve sonucu gereği taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8)-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, karar verilmiş hüküm, davalı ... vekili ile dahili davalı ...... Genel Müdürlüğü vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.'
Dava, mülkiyetin ve mütemmim cüzlerin aidiyetinin tespiti isteklerine ilişkindir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapasımı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince
Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Ne var ki çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda dosya içeriğine, toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre, dava konusu tescil harici taşınmaz üzerinde bulunan bağ teveklerinin davacı tarafından dikildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, mudesatların aidiyetine karar verilmesi doğru değildir.
Ayrıca davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu yönde karar verilmemesi de doğru değildir.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden temyiz edilen hükmün 1 ve 7. fıkralarının HUMK'un 438/5 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Hükmün 1.fıkrasındaki “...davacı ...'ye (TC NO:.........) ait olduğunun tespitine,” tümcesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “...davacı ... (TC NO:.........) tarafından meydana getirildiğinin tespitine,” yazılmasına, hükmün 7.fıkrasındaki, “taraflar” kelimesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “davacı” kelimesi yazılmasına, yine hükmün 7.fıkrasındaki, “...lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” tümcesinden sonra gelmek üzere “davalı ... kendisini avukatla temsil ettirdiğinden 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı hazineye ödenmesine, dahili davalı ... kendisini avukatla temsil ettirdiğinden 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DSİ Genel Müdürlüğüne ödenmesine,”ifadelerinin eklenmesine, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/5. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda 1.bentte açıklanan sebeplerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın dahili davalı ...'ne istek halinde iadesine 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/13761 E. , 2018/17884 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat