8. Hukuk Dairesi 2018/2119 E. , 2018/17035 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi - Yıkım - Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün ......... yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin .........ya tabi olduğu anlaşılmış ve ......... için 09.10.2018 ...... günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. ......... günü temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan Şirket yetkilisi ...... Ok bizzat ve vekili Av. ... Şenşeker geldi. .........ya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra .........ya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, maliki olduğu 198 ada 7 parsel sayılı taşınmazı dava dışı...... şirketinden 23.07.2013 tarihinde satın aldığını, davalı hiçbir hakka dayanmadan taşınmaza gecekondu ve sera yapmak suretiyle kullandığını, önceki malik olan dava dışı şirketin ecrimisil hakkını alacağın temliki sözleşmesiyle kendisine devrettiğini ileri sürerek elatmasının önlenmesine, gecekondu ve seranın yıkılmasına, 04.12.2008 ile 03.12.2013 tarihleri kapsayan döneme ilişkin 60.000 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunup, mülkiyetin ......... Mahkemesinde görülen dava uyarınca çekişmeli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının haksız işgalci olduğu gerekçesiyle elatmasının önlenmesine, yıkıma ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişmeli 198 ada 7 parsel sayılı arsa nitelikli 62,827m² büyüklüğündeki taşınmazın 13.12.2010 günlü imar işlemi ile dava dışı...... Şirketi adına kayıtlı iken 23.07.2013 günü satış suretiyle davacı adına tescil edildiği, anılan şirketler arasında ... 10. Noterliğinde 15.11.2013 tarihli ecrimisil hakkının devir ve temliki adı altında sözleşme düzenlendiği, davalının kullanımında olan ev ve seranın dava konusu taşınmazın içerisinde kaldığı ve bu kısmın ...... ......... Mahkemesinin 1996/30E – 2006/15K sayılı dava dosyasında çekişmeli olduğu açıktır.
1. Bilindiği, üzere gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği gibi ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı...... Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
Öte yandan, davacı şirketin, taşınmazı devraldığı dava dışı...... Şirketi ile ... 10. Noterliğinde düzenlenen 15.11.2013 tarihli ' ecrimisil hakkının devri ve temliki sözleşmesi ' 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183. ( 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 162 vd. ) ve devam eden maddelerinde öngörülen ‘’ alacağın devri ‘’ niteliğinde kabul edilemez. Anılan yasal düzenlemelerde öngörülen ve devri mümkün olan hak bir alacağa ilişkindir. Oysa, eldeki davada temlik konusu alacak mülkiyet hakkından kaynaklanmakta olup, yukarıda anılan maddeler çerçevesinde değerlendirilebilecek bir alacağın devri söz konusu değildir.
Diğer taraftan gerek 1086 sayılı HUMK gerekse 6100 sayılı HMK' de dava hakkının devrine ilişkin bir düzenleme yer almayıp, dava konusunun devrine ilişkin HUMK'da 186. HMK'de de 125.maddeler düzenlenmiştir. 15.11.2013 tarihli sözleşmenin davacıya taşınmazı temlik almadan önceki dönem için ecrimisil alacağını elde etme yetkisi vermeyeceği açıktır.
Hal böyle olunca davacının taşınmazı edinmeden önceki dönem için talep ettiği ecrimisilin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
2. Davalı vekilinin elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne yönelik temyiz itirazlarına gelince
Somut olayda çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu bir kısım taşınmazların ...... ......... Mahkemesinin 1996/30E sayılı dosyası ile dava konusu oldukları, davacının da aralarında bulunduğu kişilerin davaya müdahil olarak katıldıkları, Mahkeme'nin 21.04.2006 tarihli 2006/15K sayılı kararı ile müdahillerin ......... tespitinden sonraki hakka dayandıkları gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 19.07.2007 tarihli ve 2007/2194-2772 E-K sayılı ilamı ile bozma gerekleri yerine getirilmediği gerekçesiyle sair yönlerden bozulmasına karar verildiği, ancak görevsizlik kararı ile ilgili kısmın bozma kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır.
Ne var ki Mahkemece, görevsizlik kararından sonra davanın görevli mahkemede devam edip etmediği araştırılmış değildir.
Hal böyle olunca, eldeki davada yıkım isteği de bulunduğu gözetilerek ileride telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vermemek adına, davalının müdahil olduğu ......... Mahkemesinin 1996/30 E., 2006/15 K. sayılı dava dosyasının akıbeti araştırılarak, görevsizlik kararı sonucu davaya görevli mahkemede devam edilip edilmediği veya dava dosyasının derdest olup olmadığının soruşturulması, derdest ise eldeki davada verilecek nihai kararı etkileyeceği açık olduğundan sonucunun beklenmesi aksi takdirde oluşan duruma göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
3. Ayrıca Mahkemece, kısa kararda 200.553 TL ecrimisil hüküm altına alınmış iken, gerekçeli kararda 200.533 TL ecrimisile karar verilmesi maddi hata niteliğinde olup, mahallinde her zaman düzeltilebilir nitelikte görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay .........sının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay .........sında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine
taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/2119 E. , 2018/17035 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat