8. Hukuk Dairesi 2017/12887 E. , 2018/16289 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan kısmen kabulüne karar verilmiş, bu kez davalı şirket ile ... vekilince Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kısmen kabulü ile ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/11/2016 tarih, 2016/320 Esas – 2016/953 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davalı ... yönünden istinaf başvurusunun ve davanın reddine, diğer borçlular ... Pet.Ltd.Şti. ve ... yönünden itirazın kaldırılması ile takibin devamına, İtiraz edilen asıl alacak 57.000,00TL'nin %20'si olan 11.400.00 TL tazminatın borçlular ... Pet.Ltd.Şti ve ...'den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine istinaf kararı davalı ... Pet.Ltd.Şti. ve ... vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir.
1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı alacaklı, 01/01/2013 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 03/02/2016 tarihinde başlattığı icra takibi ile 57.000,00 TL 01/02/2016 tarihli kira ve 14,25 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlular süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmiştir.
Davacı ile dava dışı ...’in kiralananı birlikte kiraya verdiği, davacı alacaklının 4. dönem kira bedelinin tamamını tek başına takip konusu yaptığı anlaşılmış olup birden fazla kiraya verenin olduğu durumlarda kiraya verenlerden biri ancak kendi payına düşen kira alacağı için icra takibi başlatabilir. Bu husus üzerinde re’sen durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kaldı ki alacaklı ile temyiz eden davalılar arasında takip dayanağı kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 01/01/2013 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli bu sözleşmeyi davalılardan ... kefil sıfatı ile imzalamıştır. Ne var ki, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nun 583. maddesinde “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz” düzenlemesi bulunmakta olup, anılan yasa az önce yukarıda belirtildiği üzere kefaletin geçerli olması için kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla ve bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğunu öngörmüştür.
Davaya konu kira sözleşmesinde 6098 saylı Kanunun 583. maddesinde yer alan düzenlemeye uygun bir kefalet sözleşmesinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. O halde kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığı gözetilerek davalı borçlu kefil ... yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Davalı ... Pet.Ltd.Şti.ve ... vekilinin (2) nolu bentte yazılı nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2017/12887 E. , 2018/16289 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 56 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat