8. Hukuk Dairesi 2015/24217 E. , 2018/16005 K

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2015/24217 E. , 2018/16005 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olup hükmün davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı 3. kişi vekili, müvekkilinin borç ilişkisinin tarafı olmadığını, borçlunun müvekkilinin babası olduğunu, müvekkilinin adresinde haciz yapıldığını ve mallarının haczedildiğini açıklayarak, hacizlerin kaldırılarak iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, şikayeti incelemeye takibin yapıldığı yer asıl icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinin yetkili olduğunu, davacı 3. kişinin şikayetinin yetki ve görev yönünden kanuna ve usule aykırı olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, talebin icra memurunun işlemini şikayete ilişkin olup, takibin ... 3. İcra Müdürlüğünde başlatıldığı ve borçlunun adresinde haciz işlemlerinin yapıldığı dikkate alındığında, istemin kesin yetki gereğince icra takibinin başlatıldığı yerdeki icra mahkemesinde değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkemenin yetkisizliğine, şikayet dosyasının yetkili ve görevli ... Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi tarafından temyiz edilmiştir.
İcra dosyasında taraf olmayan 3. kişi, haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemez. Bu konuda aktif dava ehliyeti yoktur. 3. kişi ancak istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, 3. kişinin adresinde yapıldığı iddia edilen hacizde 3. kişiye ait malların haczedildiği iddia edilerek, haczedilen ve muhafaza altına alınan mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talep edilmiş olmakla, davacı üçüncü kişinin talebinin istihkak davası niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi mahkeme hakimine aittir. Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, olayların hukuki nitelendirmesini kendisi yapar, Üçüncü kişinin başvurusu açıklanan bu şekliyle istihkak davası niteliğindedir. Dilekçede şikayetten söz edilmesi HMK'nin 33. maddesi uyarınca 'Hukuki tavsif hakime aittir' kuralını değiştirmez. Mahkemece, takip miktarı veya mahcuzun miktarından hangisi az ise o değer üzerinden nispi harç alınarak ve varsa noksan harcın tamamlattırılması gerekir.
Bununla birlikte, dava, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’nin 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK’nin yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nin 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. HMK’nin 7/1. maddesi gereğince, davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki itirazının HMK'nin 19/2. maddesi gereğince cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Bu kapsamda, yukarıda yer verilen bilgiler ışığında yetki sorununun çözüme kavuşturulması, ondan sonra tarafların tüm delilleri toplanarak, çekişmenin istihkak davası prosedürüne göre çözümlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan davanın şikayet başvurusu şeklinde görülerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön