8. Hukuk Dairesi 2016/6310 E. , 2018/15827 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/6310 E. , 2018/15827 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Ve Değer Artış Payı Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı erkek adına edinilen taşınmaz yönünden mal rejminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 125.000.00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, harcını yatırmak suretiyle sundukları 02.12.2014 tarihli dilekçeyle talep miktarını 203.005,49 TL olarak yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu evin müvekkilinin babası tarafından hediye edilen dava dışı bir taşınmazın satımından gelen para, davalının akrabalarından aldığı borç ve banka kredisi çekilerek satın alındığını, davacının hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 125.000,00 TL katılma alacağı ve değer artış payı alacağı yönünden dava tarihinden, 44.205,48 TL katılma alacağı ve değer artış payı yönünden ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince
Mahkemece, yazılı şekilde davacı lehine alacağa hükmedilmiş ise de hükme esas alınan hesap raporu incelendiğinde esas alınan değerler ve uygulanan yöntemin dosya kapsamıyla örtüşmediği anlaşılmaktadır.
Tasfiyeye konu edilen 6 nolu meskenin eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 2005 yılında davalı erkek adına edinildiği, bu ev alınırken davalı adına kayıtlı dava dışı 14 nolu meskenin satımından gelen para ile davalı erkeğin babası adına çekilen 20.000,00 TL banka kredisinin kullanıldığı taraflar arasında ihtilafsızdır. Dosyada aldırılan değer raporlarında dava dışı 14 nolu meskenin satım tarihindeki değeri ile dava konusu 6 nolu meskenin alım tarihindeki değerinin 75.000,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacının değer artış payı alacağı hesaplanırken, dava dışı 14 nolu meskenin eşler arasında mal ayrılığı rejimi döneminde edinildiği, her iki tarafında çalışarak gelir elde ettiği gözetilip, katkı payı alacağı hesaplama yöntemi kullanılarak, tarafların 14 nolu meskenin satım bedeli olarak kabul edilen 75.000,00 TL içindeki kişisel mal sayılması gereken oranların ve miktarların ayrı ayrı belirlenmesi yerinde ise de tüm bu işlemlerin devamında davacının tespit edilen kişisel mal miktarının dava konusu 6 nolu meskenin alım bedeli 75.000,00 TL kabul edilerek oranlama yapılması, bu değer üzerinden bulunan oranın taşınmazın tasfiye tarihi itibariyle değeriyle çarpılması hatalı olmuştur. Az yukarıda izah edildiği üzere dava konusu mesken 75.000,00 TL'ye alınmamıştır. Katılma alacağı hesaplanırken ise davalının babası adına çekilen kredinin taşınmaz alımında kullanıldığı kabul edilmiş, ancak kredinin evlilik birliği içindeki taksitlerinin taraflarca ödendiği farzedilerek sadece boşanma dava tarihinden itibaren kalan kredi miktarı taşınmazın borcu olarak hesaplamada gözetilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, tasfiyeye konu 6 nolu meskenin taraflarca edinilen dava dışı 14 nolu meskenin satımından gelen 75.000.00 TL ve davalının babası adına çekilen 20.000,00 TL kredi kullanılarak toplamda 95.000 TL'ye satın alındığı ve tasfiye tarihi itibariyle değerinin 250.000.00 TL olduğu gözetilerek, yukarıda yazılı hususları içeren dosya kapsamıyla örtüşen, çelişkiyi giderecek ve denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Bundan ayrı davacı lehine hükmedilen alacak, katılma ve değer artış payı alacağı niteliğindedir. TMK'nin 239/son maddesinde “...aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür...” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay'ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, karar tarihinden itibaren alacağa faiz yürütülmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmüş olması da doğru olmamıştır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin tüm. davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,70 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına ve peşin harcın da istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön