8. Hukuk Dairesi 2018/13200 E. , 2018/15774 K

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2018/13200 E. , 2018/15774 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, 16.07.2014 tarihinde haczedilen menkullerden bir adet forkliftin mülkiyetinin müvekkiline ait olup borçluya kiraya verildiğini öne sürerek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca mahcuzun mülkiyetinin davacı 3. kişi şirkete ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1-Mahkemece verilen kısa kararda “Davanın kabulüne,Bursa 12. İcra Müdürlüğü'nün 2014/6841 Esas sayılı dosyası üzerinden 16.07.2014 tarihinde haczedilen 18.000,00 TL değerinde ...... 3 tonluk ...... seri nolu forkliftin davacıya ait olduğunun tespiti ile karar kesinleştiğinde üzerindeki haczin kaldırılarak davacıya teslimine, şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine,” denildiği halde, davacı 3. kişi şirketin tazminat talebi yönünden kısa kararda yer alan ret sonucuna gerekçeli kararda yer verilmemiş, bu şekilde, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmuştur.
T.C. Anayasası'nın 141. maddesi hükmü uyarınca, duruşmaların aleniyeti kuralı gereği, tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine aykırı ve çelişik olmaması gerekir. Buna göre, yargılama açık olarak yapılacak ve HMK'nin 297/2. maddesi hükmü gereğince de yargılama sonunda verilen kararda taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça gösterilir. Aynı Kanun'un 298/2. maddesi hükmü ise, sonradan yazılacak gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağını amirdir. Bu nedenle Mahkeme hükmü tek olduğundan ve kısa kararla aynı sonuçları taşıyacağından kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki halinde ortada yasaya uygun bir hükmün varlığından söz edilemez. Nitekim Yargıtay...... Genel Kurulu'nun 10.04.1992 tarih ve 7/4 sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni sayılacağı belirtilmiş olup, Mahkemece yapılacak iş önceki karar ile bağlı olmaksızın çelişki giderilmek suretiyle yeni bir karar vermekten ibarettir.
Hüküm, bu nedenle Kanuna, tarih ve numarası anılan Yargıtay............ Kararı'na aykırı olarak tesis edildiğinden bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 17.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön