8. Hukuk Dairesi 2016/4248 E. , 2018/14780 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/4248 E. , 2018/14780 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


KARAR

Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen şirket, ev ve araba ile sair malların yarı bedeli karşılığı şimdilik 50.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29.04.2011 havale tarihli dilekçe ile talep miktarının 47.000,00 TL'sinin şirket, 1.000,00'er TL'sinin davalı adına kayıtlı silah, taşınmaz ve araç tespiti halinde bu mallar yönünden tahsili olarak talep açıklanmıştır.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 6.074,63 TL'nin karar tarihinden itibaren işlenecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince
Mahkemece, davacı lehine tasfiyeye tabi tutulabilecek tek mal varlığı olduğu gerekçesiyle sadece davalının şirketteki kar payı üzerinden alacağa hükmedilmiştir. Ne var ki dosya kapsamındaki şirkete ait evraklar incelendiğinde davalı erkeğin ortağı olduğu Koluman şirketinde 07.06.2002 tarihinde sermaye arttırımına gidildiği anlaşılmaktadır. Davalının şirkete evlenmeden önce 20.03.2001 tarihinde ortak olduğu ve şirketteki payının kişisel malı olduğu tartışmasız ise de edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan sermaye arttırımının aksi ispat edilemediğinden edinilmiş mallardan karşılandığı ve dolayısıyla üzerinde davacının katılma alacağı hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Mahkemece yapılacak iş, öncelikle tasfiyeye konu edilen şirketin sermaye arttırmı yapıldığı tarih itibariyle sürüm (rayiç) değeri belirlenmelidir. Değer belirlenirken şirketin 07.06.2002 tarih itibariyle durumu o tarihteki ekonominin genel gidişatı, şirketin faaliyet gösterdiği sektörün konumu, büyüklüğü ve büyüme hızı, tasfiyeye konu şirketin bilanço değerleri, şirketin kullandığı teknoloji, makina ve tesisatın durumu ile araştırma geliştirme faaliyetleri (ARGE), ürettiği hizmet ve ürünleri pazarlama ile rekabet gücü, müşteri portföyü, organizasyonu ile yönetim kadrosu büyüme potansiyeli, şirketin değerlendirme anındaki satışlarına, kazançlarına, siparişlerine, nakit akışlarına ve finansal durumuna göre geleceğe ilişkin tahminler, kar dağıtım politikası, gelecekte planlanan sabit kıymet yatırımları, stratejisi, ekonominin genel arz ve talep kuralları göz önünde bulundurulmalıdır. Bundan ayrı şirketin, açıklanan aynı yöntem ve kriterlere göre, mal rejimin sona erdiği tarih 15.07.2005 itibariyla sürüm (rayiç) değeride belirlenerek, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) göz önünde bulundurularak tasfiye (karar) tarihindeki sürüm değeri bulunmalıdır.
İzah edilen şekilde tespit edilecek sermaye arttırım tarihindeki şirketin sürüm değeri ile sermaye arttırım miktarı oranlandıktan sonra bu oran, şirketin (yine açıklanan şekilde belirlenecek) tasfiye tarihindeki sürüm değeri ile çarpılmalı ve böylelikle sermaye arttırımın güncel karşılığı tespit edilmelidir. Bulunacak bu güncel değer içinde davalının hissesine karşılık gelen miktarın yarısı davacının katılma alacağı olacaktır.
Mahkemece yukarıda izah edilen ilkeler ve yöntem doğrultusunda sermaye arttırımından davacının katılma alacağının hesaplanması için konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor aldırılıp, davacının talep miktarıda dikkate alınarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sadece kar payından alacağa hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 106,38 TL peşin harcın 425,51 TL onama harcına mahsubu ile kalan 319,13 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 03.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön