8. Hukuk Dairesi 2018/6068 E. , 2018/14707 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, dava konusu 1240 parsel sayılı taşınmazda davacıların 1/3 hissedar olduklarını, diğer 1/3 hissedar olan davalının dava konusu parseldeki 2 katlı avlulu kargir evin 2.katını kullanmakta olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.400 TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınmasına ve davalının taşınmazdan men edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın 1. katında davacıların ve davalının babası olan ...’ın oturduğunu, 2. katta ise babasına bakması sebebiyle müvekkilinin kullanmasına izin verildiğini, intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, intifadan men koşulunun gerçekleşmediği, davalının evde oturmasının ekonomik amaçtan uzak olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, 1. Hukuk Dairesi’nce ‘‘...Somut olaya gelince dava konusu taşınmazda davacıların kullandıkları ya da kullanabilecekleri bir bölümün olup olmadığı yeterince araştırılmamıştır. Keza, davalı cevap dilekçesinde taşınmazın birinci katının da davacılar tarafından kullanıldığını savunmuş, ancak bu savunması üzerinde durulmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, öncelikle davacıların taşınmazda kullandıkları ya da kullanabilecekleri bir bölümün bulunup bulunmadığının saptanması, kullandıkları ya da kullanabilecekleri bir bölümün bulunması halinde davanın reddine karar verilmesi, aksi halde davalının kullanımı nedeniyle taşınmazdan hiç yararlanamadıklarının saptanması durumunda ise paylarına yönelik elatmanın önlenmesine karar verilmesi, ayrıca davalının taşınmazı bizzat kullanması nedeniyle intifadan men koşulu gerçekleşmediği sürece diğer paydaşların ecrimisil isteyemeyeceği gözetilerek, intifadan men olgusunun hangi tarihte gerçekleştiğinin gerektiğinde taraf tanıkları yeniden dinlenmek suretiyle saptanması ve buna göre belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.’’ açıklamalarına yer verilerek bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davacıların taşınmazda kullandıkları ya da kullanabilecekleri yer olmadığı, konut niteliğinde olması nedeniyle intifadan men koşulu aranmayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 1240 parsel sayılı taşınmazda davalının davacıların paylarına yönelik el atmasının önlenmesine, 3.162 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak paylarına oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş olup hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapasımı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesi ve ecrimisil isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğini davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler biçilen ot, toplanan fındık, ... yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali ve davaya konu taşınmazın kamu malı olması halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu nedenle, sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 ... sayılı ilamı).
Somut olayda, dava konusu taşınmazın 1. katında tarafların babasının, 2. katında ise davalının oturduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, bozma ilamında da belirtildiği üzere davalının taşınmazı bizzat kullanması nedeniyle, her ne kadar ecrimisile konu yer konut olsa da, intifadan men koşulu gerçekleşmediği sürece diğer paydaşlar ecrimisil isteyemez. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacılar tarafından intifadan men’e ilişkin ihtarname çekilmediği, dinlenilen tarafsız tanık beyanlarından da intifadan men olgusunun gerçekleştiğinin ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, ecrimisil istemi yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, dava konusunun konut olduğu ve intifadan men’in istisnası kapsamında kaldığı gerekçesiyle kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/6068 E. , 2018/14707 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat