8. Hukuk Dairesi 2016/18325 E. , 2018/13327 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/18325 E. , 2018/13327 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.05.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalılar vekili Av. ... ve karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, vekil edeninin yakın mirasbırakanı ...'ın vefatından sonra mirasçılar arasında yapılan fiili taksim uyarınca 4022 (yenileme ile 8749 ada 30 parsel) ve 72 parsel sayılı taşınmazların vekil edenine düştüğünü, ...'ın diğer mirasçılarının fiili taksime göre tapuda kendilerine intikal eden hisselerini devretmelerine rağmen davalıların dava konusu taşınmazları vekil edenine devretmediklerini, yapılan fiili taksime tüm mirasçıların tanık olduğunu, davalılardan ...'ın da dava konusu yerlerin vekil edenine ait olduğunu belirten yazılı beyanının olduğunu belirterek 4022 parsel sayılı taşınmazın 3/20 hissesi ile 72 parsel sayılı taşınmazın 1/5 hissesinin iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 8749 ada 30 parselde kayıtlı davalı ...'ın 3/20 hissesinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, ..., ... ve ... için açılan davanın husumetten reddine, 72 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, tüm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK'nın 676 ve müteakip maddelerine dayalı miras taksim anlaşmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, tarafların yakın mirasbırakanı ...'ın 15.11.1983 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları olarak davalıların yakın mirasbırakanı ..., davacı ... ve dava dışı diğer mirasçıların kaldığı, mirasçılar arasında ... 2. Noterliği'nin 31.10.1990 tarihli ve 28648 yevmiye numarası ile Düzenleme Suretiyle ... Sözleşmesinin imzalandığı, taksim sözleşmesinin 3/e bendinde dava konusu taşınmazın sınırları belirtilmek sureti ile 15,5 dönümünün davacı ...'a verildiğinin yazılı olduğu, davacı tarafından, dosyaya, davalılardan ...'ın imzasını taşıyan, dava ve temyize konu 4022 parsel sayılı taşınmazda mirasçıların herhangi bir hakları olmadığına dair yazılı belge sunulduğu, bu belgenin düzenlenme tarihinin dava tarihinden sonraki bir tarih olduğu, 4022 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde ise, kök muris ... adına tapulama yolu ile 18.03.1969 tarihinde tescil edildiği, 08.03.2012 tarihinde tashih ile ... olarak tapuya kayıt edildiği, 05.04.2012 tarihinde ise muris ... mirasçılarına intikal yapıldığı, intikalden sonra davalıların yakın mirasbırakanı ... dışındaki ... mirasçılarının dava konusu taşınmazdaki paylarını davacı ...'a devrettikleri, davalılar ... mirasçılarının kendi adlarına intikal yapıldıktan sonra paylarını davalılardan ...'a devrettikleri, tapu kaydının son halinde ise davalılardan ...'ın 3/20 hisse ile davacı ...'ın 17/20 hisse malik olduğu, 4022 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Yasa uyarınca 12.01.2015 tarihinde yapılan yenileme çalışmaları ile 8749 ada 30 parsel numarasını aldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır (TMK.m.677/1). Mirasçılar arasındaki devirler için söz konusu olan bu yazılı şeklin adi yazılı olarak yapılması yeterlidir. Ancak mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlarda payın temlikinin resmi şekilde tapu memuru önünde yapılması gereklidir (TMK.m.706, 6098 sayılı TBK.m 237).
Somut olayda, dosya içerisinde yer alan 31.10.1990 tarihli miras taksim sözleşmesinin yukarıda belirtilen ilkeler ve kanun maddeleri ışığında TMK'nun 677. maddesine göre geçerli bir sözleşme olduğu hususu tartışmasızdır. Bahse konu sözleşmenin ... başlığını taşıyan 3/e bendinde aynen ''... ili ... köyü, Kuyucak (Saklık) mevkiindeki doğusu ... ve kaş, batısı ..., güneyi ... ve ... kuzeyi ... ile çevrili 28 dönümden ibaret tarlanın 15.5 dönümü''nün davacıya düştüğü yazılıdır. Tüm dosya içeriğine göre temyize ve davaya konu 4022 parsel sayılı taşınmazın, taksim sözleşmesinde az yukarıda sınırları belirtilen 3/e bendindeki taşınmaz olduğu konusunda da ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak sözleşme içeriğine göre dava konusu taşınmazın 15,5 dönümü davacı ...'a verilmiştir. Mahkemece tanık beyanları, fiili taksim, davacı tarafından sunulan 11.06.2011 tarihli yazılı belge ve taksim sözleşmesine itibar edilerek dava konusu taşınmazda davalılardan Ömer'e ait 3/20 payın tamamının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, taksim sözleşmesinde dava konusu taşınmazın tamamının değil 15,5 dönümünün verileceği kararlaştırılmış ve davacı dava konusu taşınmazın tamamında hak sahibi olduğuna dair yukarıda bahsi geçen TMK 677,676 maddesi kapsamında fiili taksime ilişkin yazılı bir belge de sunmadığı gibi dosyaya davacı tarafından sunulan ve dava tarihinden sonra düzenlenmiş olan 11.06.2016 tarihli belge de resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir.
O halde, mahkemece yapılacak iş, dava konusu 4022 parsel sayılı (yenileme ile 8749 ada 30 parsel) taşınmazda taksim sözleşmesinde belirlenen miktarın hesaplanması için, uzman bilirkişiden alınacak rapora göre dava konusu taşınmazın taksim sözleşmesinde belirlenen miktar yönünden davanın kabulüne karar vermek olmalıdır. Bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bundan ayrı, bir kısım davalılar aleyhine açılan dava husumetten reddedildiği halde, bu davalılar aleyhine de yargılama gideri, harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalılara verilmesine, HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 29.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön