8. Hukuk Dairesi 2015/22251 E. , 2018/13242 K

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2015/22251 E. , 2018/13242 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesat Tespiti ile Beyanlar Hanesine Şerhi Olmadığı Takdirde Bedel


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, kök muris olan ...’un vefatından sonra kalan mirasçıları sayılmak suretiyle kök muris ...’un oğlu Veli’nin oğlu Hüseyin’in de vefat ettiğini geride mirasçı olarak davacı ... ve çocukları ..., ..., ...’u bıraktığını, ..., ... ve ...’nın 17.12.2013 tarihinde paylarını anneleri davacı ...’a pay temliki olarak verdiklerini, dava konusu 142 ada 3 parsel taşınmaz üzerinde bulunan ve davacının ölen eşi ... tarafından inşa edilen 2 katlı bina, 1 adet ahır, ahıra bitişik 2 adet oda ve artezyen olduğunu, tüm bu muhdesatların davacı adına tespiti ile beyanlar ve şerhler hanesine tescilini, olmadığı takdirde dava konusu muhdesatların değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalılardan ... oğlu ... ile ... davayı kabul etmiş olup, diğer davalılar beyanda bulunmamışlardır.
Mahkemece davacı vekilinin dava dilekçesinde dava konusu 142 ada 3 parsel üzerindeki muhdesatların muris tarafından yapıldığı belirtilmişse de talep kısmında taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacı adına tescilini istediğine göre uyuşmazlık konusu muhdesatın, muristen davacıya devir şekli (taksim, bağış, satış v.s.) üzerinde durulmasının önemli olduğu tapu kaydının yapılan incelemesinde davaya konu 142 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın davacı ve davalılar adına paylı mülkiyetle kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmazda davacı ...'un devir sonrası 1/20 hissesinin bulunduğu, ...’un diğer mirasçıları tarafından 17.12.2013 tarihli ve 15623 sayılı tapu işlemi ile yapılan pay temlikinin sadece taşınmazın çıplak mülkiyetine yönelik olduğu, taşınmazın beyanlar hanesinde muhdesatla ilgili herhangi bir açıklama bulunmaması nedeniyle bu temlikin muhdesatı da kapsamadığı, çekişme konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın ...’un hissesi yönünden halen elbirliği mülkiyetinde olduğunun anlaşıldığı davacının tereke adına dava açmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava muhdesatın tespiti ve beyanlar hanesine şerhi, olmadığı takdirde bedele ilişkindir.
Bilinmektedir ki bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur(4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Somut olaya gelince dava konusu 142 ada 3 parsel taşınmaz 09.03.1992 tarihinde hükmen tescil yoluyla 5/60 ar hisse ile ..., ... oğlu ..., ..., 3/60 hisse ile ..., ...,... oğlu ... 04.03.2009 tarihinde intikal yoluyla 1/20 hisse ile elbirliği halinde ..., ..., ... ..., 27.03.2009 tarihinde intikal yoluyla ¼ hisse ile elbirliği halinde ..., ..., ..., ..., 07.11.2013 tarihinde kişi kimlik bilgilerinin düzeltilmesi, yoluyla ¼ hisse ile elbirliği halinde ..., ..., ..., ..., ..., ..., 17.12.2013 tarihinde satış suretiyle pay temliki ve birleşme yoluyla 1/20 hisse ... adına kayıtlı olup evveliyatında 1/20 hissenin elbirliği halinde ... mirasçıları olan ..., ..., ... ve ... adlarına iken ... adına satış suretiyle pay temliki yapılmış olup 1/20 hissenin tamamı hali hazırda davacı ... adına kayıtlıdır. Dosya içeriği, dinlenen tanıklar ve davayı kabul eden bir kısım davalıların beyanları dikkate alındığında dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacının kocası ve murisi olan ... tarafından yapıldığı sabittir. Murisin diğer mirasçıları da miras paylarının tamamını anneleri olan davacıya devrettiklerine ve muhdesatın da muris tarafından yapıldığı anlaşıldığına göre, mahkemece davacı adına muhdesatın aidiyetinin tespitine diğer taleplerin ise reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi uyarınca usul ve yasaya aykırı kararın BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nın 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön