8. Hukuk Dairesi 2018/8997 E. , 2018/13005 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı asil ve davacılar vekili, davacıların 32 (193), 33(196), 39, 44 ve 58 parsel sayılı taşınmazlarda hissedar olduklarını, söz konusu taşınmazlara davalı ...Müdürlüğü tarafından sulama ve drenaj kanalları yapıldığını, bu kanallar yapılırken davacılara ödeme yapılmadığından davalı idare aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/250 Esas ve 2008/454 Esas sayılı dosyaları ile açılan tazminat davaları sonucunda davacılar lehine tazminata hükmedildiğini, söz konusu 2008/250 ve 2008/454 Esas sayılı dosyalarda sehven dava tarihinden itibaren faiz istenilmediğini, ilk açılan davaların dava tarihinden itibaren her bir davacının davalı idareden alacağına kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz uygulanarak ödenmesini ve davalının haksız işgali nedeniyle yıllardır davacıların sahibi bulundukları taşınmazlardan yararlanamadıkları kısım için geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekili 24/05/2011 tarihli celsede faiz talebinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davalı ... Müdürlüğü vekili, davacıların kamulaştırmasız el atma dosyalarında faiz ve ecri misil taleplerinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ... ...'in davasının HMK'nın 150. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacılar faiz talebinden vazgeçtiklerinden faiz taleplerinin reddine, davacı ...'ün ecrimisil davasının kabulü ile 8.508,51 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ...'in ecri misil davasının kabulü ile 7.911,77 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ...'in ecri misil davasının kabulü ile 2.836,17 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ...'in ecri misil davasının kısmen kabulü ile 121,38 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ...'in ecrimisil davasının kısmen kabulü ile 121,38 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ...'in ecri misil davasının kısmen kabulü ile 121,38 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ...'in ecri misil davasının kısmen kabulü ile, 121,38 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ...'in ecri misil davasının kısmen kabulü ile 202,31 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ...'e ecri misil davasının kabulü ile 2.268,93 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ...'in ecri misil davasının kabulü ile 2.268,93 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ...'in ecri misil davasının kabulü ile, 2.268,93 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ...'in ecrimisil davasının kabulü ile 1.134,47 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine hüküm, davalı ... Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 32 parsel sayılı taşınmazdan elektrik hattı geçmekle 193 ana parsel olmak üzere 194 ve 195 parsellere ifraz edildiği, 193 parsel sayılı taşınmazdan da iki kanal geçmekle 216 ve 217 parsellerin kanal olmak üzere 212,213,214 ve 215 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, dava konusu 33 parsel sayılı taşınmazdan elektrik hattı geçmekle 196 parselin ana parsel olduğu ve bu parselin içinden de kanal geçmekle 209 parsel sayılı taşınmaz kanal olmak üzere 206,207 ve 208 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, dava konusu 39 parsel sayılı taşınmazdan kanal geçmekle 198 ana parsel olmak üzere 199 parsel sayılı taşınmazın kanal olduğu, dava konusu 44 parsel sayılı taşınmaz içerisinden kanal geçmekle 205 parsel sayılı taşınmazın kanal olduğu, dava konusu 58 parsel sayılı taşınmazın içinden kanal geçmekle 200 parsel ana parsel olmak üzere 201 parsel sayılı taşınmazın kanal olduğu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/250 Esas sayılı dosyası ile davacılar ..., ...mirasçıları ve ... tarafından davalı ... Genel Müdürlüğü aleyhine 25.02.2005 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davası açıldığı, dava konusu 199, 201 ,205, 209, 216 ve 217 parsel sayılı taşınmazlardaki davacılar adına kayıtlı olan hisselerin tapularının iptali ile davalı ... Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline karar verildiği, hükmün Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 20.04.2011 tarihli ve 2011/3422-6946 E.K. Sayılı ilamı ile Düzeltilerek Onanmasına karar verildiği ve 22.12.2011 tarihinde kesinleştiği, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/454 Esas sayılı dosyası ile davacılar ..., ..., ... ..., ..., ... tarafından davalı ... Genel Müdürlüğü aleyhine 12.11.2008 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davası açıldığı, dava konusu 199, 201, 205, 209, 216 ve 217 parsel sayılı taşınmazlardaki davacılar adına kayıtlı olan hisselerin tapularının iptali ile davalı ... Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline karar verildiği, hükmün Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 17.02.2011 tarih ve 2010/15381-2011/2662 E.K. Sayılı ilamı ile Düzeltilerek Onanmasına karar verildiği ve kararın 22.12.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, kamulaştırma kararı almadan veya kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koyması durumunda idare haksız işgalci konumunda olacaktır. Bu durumda dava konusu taşınmazlardaki davacıların paylarına ilişkin kamulaştırmaların hangi tarihte yapıldığı, kamulaştırma kararlarının kesinleşip kesinleşmediği ve taşınmazların kamulaştırma kararına istinaden hangi tarihte idare adına tescil edildiğinin belirlenmesinde zorunluluk vardır. Zira mülkiyet hakkının idareye geçmesinden sonra davacılar mülkiyet hakkına sahip olmadıkları için ecrimisil isteyemiyeceklerdir. Mülkiyet hakkı davalı tarafa geçmemişse bile davalının zamanaşımı savunması da göz önünde tutularak davacılar en fazla dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık ecrimisil isteyebilirler..
Öte yandan, kamulaştırma kararları kesinleşmemiş veya kamulaştırma kararları geçersiz ise taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak yerin kamulaştırılması istenildikten sonra, dava tarihinde bu yerin mülkiyetini idareye devir etmeye razı olduğundan, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının tarihinden sonraki dönem için hem ecrimisil hem de faiz istenemez.
Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih, 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılıp, taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçeleri bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekar verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Somut olaya gelince davacıların ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/250 E. ve 2008/454 E. sayılı dava dosyaları ile davalı idare aleyhine kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi ile dava açtıkları 25.02.2005 ve 12.11.2008 tarihleri itibariyle mülkiyet haklarını bedele dönüştürmüş bulunduklarından dava tarihleri gözetilerek istemin başlangıç tarihi olan 19.01.2006 ( eldeki dava tarihinden geriye doğru 5 yıl ) ila 12.11.2008 tarihleri arasındaki döneme ilişkin ecrimisile hükmedilmesi gerekirken 5 yıllık dönemi kapsar şekilde ecrimisile hükmedilmesi doğru değildir.
Hâl böyle olunca yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde tarla niteliğindeki taşınmazlarla ilgili İlçe Tarım Müdürlüğü’ndeki veriler esas alınıp, bilirkişilerden bilimsel verilere uygun denetime elverişli ecrimisil hesabını içeren bilirkişi raporu alınması ve 19.01.2006 ( eldeki dava tarihinden geriye doğru 5 yıl ) ila 12.11.2008 tarihleri arasındaki döneme ilişkin ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istak halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/8997 E. , 2018/13005 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 57 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat