8. Hukuk Dairesi 2015/17046 E. , 2018/10482 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2015/17046 E. , 2018/10482 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Alacak


Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın tapu iptal ve tescil, imar ihya faaliyetleri ve tazminine yönelen talebin reddine, bedel iadelerine ilişkin talebin tefrikine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


K A R A R


Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı ...’ten dava konusu 522 parsel sayılı taşınmazdan pay aldıklarını, davacılardan ...’nun 20.07.1986 tarihli adi yazılı sözleşme ile taşınmazın 6500 m2’sini satın aldığını, diğer davacı ...’nun ise 30.06.1983 tarihli Noterde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazın 4500 m2’sini yarı yarıya hisseli olacak şekilde dava dışı ... ile birlikte satın aldığını, her iki davacının da satın aldıktan bu yana taşınmazda zilyetliklerinin bulunduğunu, davalı ...’in 17.08.2000 tarihinde kesinleşen Kadastro Mahkemesi kararı üzerine dava konusu taşınmazda ½ hisseye sahip olduğunu, bu hissesini ise muvazaalı olarak damadı olan diğer davalı ... ve 3. kişilere devrettiğini, bu nedenle tapunun yeteri kadarlık kısmının iptali ile davacılar adına tesciline, olmadığı takdirde arazi bedelleri ile cezai şartın hesaplanarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili yasal dayanaktan yoksun ve haksız davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece sözleşmelerin adi yazılı belge olduğu, davaya konu taşınmazın ise sözleşme tarihi itibariyle tapuya kayıtlı olduğu, zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı, satış geçersiz olduğuna göre muvazaa iddiasında bulunmakta da hukuki yararın olmadığı,bedel iadesine ilişkin davanın ise tefrik edildiği gerekçesiyle davanın tapu iptal ve tescil ile imar ihya faaliyetleri ile tazmine yönelen kısımlarının reddine bedel iadelerine ilişkin davanın tefriki ile yeni esasa kaydına karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili ile katılma yoluyla vekalet ücretine ilişkin olarak davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuksal nedeni ile muvazaalı işlem olduğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde satış bedeli ve cezai şartın tahsili talebine ilişkindir.
1-a) Davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz taleplerinin reddine,
b) Davanın açılış tarihi olan 29.05.2001 tarihi itibariyle 17.08.2000 tarihinde hükmen ½ hisse ile tapu pay maliki olan ..., diğer davalı ...’e 05.09.2000 tarihinde 857/2180 hissesini, dava dışı Mehmet Bircan’a ise yine aynı tarihte 233/2180 hissesini satmış olup dava konusu taşınmazda davalı ... dava tarihi itibariyle tapuda pay maliki değildir. Bu nedenle davacılar vekilinin davalı ... aleyhine açılan iptal ve tescil davasının husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir. Ancak, hükmün redde ilişkin olması nedeniyle sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmıştır.
c) Davacılar vekilinin ... aleyhine açtığı iptal ve tescil talebine gelince dava konusu 522 parsel sayılı taşınmazın 490 ve 491 tahrir nolu vergi kayıtlarına istinaden, 1 hissesinin ... 1 hissesinin ise .... adına tespit edildiği, tespite karşı Kumluca Kadastro Mahkemesinde 30.05.1969 tarihinde dava açıldığı, bu nedenle tespitin kesinleşmemiş olup daha sonra dosya içerisine getirtilen tapu kayıtlarında ve Kadastro Mahkemesinin 25.02.2000 tarih 2000/3 Esas ve 2000/24 Karar sayılı ilamıyla 522 parselin 74850 m2’sinin ... ve .... adına tesciline karar verildiği, bu mahkeme kararına istinaden 74850m2 olan 522 parsel sayılı 17.08.2000 tarihinde hükmen ½ hissesinin ... adına, diğer ½ hissesinin ise ... adına tapuda kayıtlı olduğu, ...’in dava konusu taşınmazdaki ½ hissesinin 233/2180 olan kısmını 05.09.2000 tarihinde satış yoluyla dava dışı ...’a 857/ 2180 olan kısmını ise 05.09.2000 tarihinde satış yoluyla Ali Öncele sattığı tespit edilmiştir. Diğer davalı ... Öncelin ise 857/2180 hissesinin 799/2180olan kısmını 19.09.2000 tarihinde satış suretiyle ....’e sattığı ve sonuç itibariyle davalı ...’in ise davaya konu 522 parselde 58/ 2180 hissesi kaldığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili dava dilekçesinde 20.07.1986 tarihli adi nitelikli, 30.06.1983 tarihli noterde düzenleme şeklindeki kısmi satış sözleşmesine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Dava konusu 522 parsel sayılı taşınmazın az yukarıda açıklanan safahatından da anlaşılacağı üzerine davacıların dayanak satın alma tarihlerinde taşınmaz tapu sicilinde kayıtlı bulunmadığından mahkemenin gerekçesi yerinde değildir. Yargıtayın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tapu sicilinde kayıtlı olmayan taşınmazlar TMK’nın 762 maddesi gereğince menkul mal hükmünde olup aynı kanunun 763. maddesine göre satış ve devri için zilyetliğin devri yeterlidir. Bu açıklamalara göre mahkemece yapılacak iş davacıların dayanak satış senetlerinin zemine aplikasyonudur. Buna göre yerel, teknik bilirkişiler ve taraf tanıklarıyla birlikte yeniden taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak öncelikle dayanak 1983 ve 1986 tarihli satış senetlerinin çekişme konusu 522 parsel kapsamında kalıp kalmadığını duraksamaya yer vermeksizin belirlenmesi, ondan sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu 14 ve TMK 713 / 1 maddesi uyarınca davacılar lehine kazanmayı sağlayan zilyetlik koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine çalışılmalıdır. Davacılar lehine zilyetlikle mülkiyeti kazanma koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde ise davalı ...’in 05.09.2000 tarihinde davalı ...’ten pay satın alması adı geçen ...’in diğer davalı ...’in damadı olduğu gözetilerek TMK’nun 1023. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralından yararlanıp yararlanmadığının Yargıtayın uygulamaları da dikkate alınarak karar yerinde tartışılıp değerlendirilerek davacılar vekilinin tapu iptal ve tescil davası yönünden bir karar verilmesi gerekirken usul, yasa ve dosya içeriğine aykırı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2) Davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının ise bozmanın niteliğine göre şimdilik incelenmesine ise yer olmadığına ,
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin 1. maddenin c bendinde belirtilen nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yine davacılar vekilinin 1. maddenin b bendinde belirtilen nedenlerle temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru görülen bu kısma ilişkin yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, Davacılar vekilinin 1. maddenin a bendi kapsamında sair temyiz itirazlarının reddine, davalılar vekilinin 2. madde gereği vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının ise bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön