8. Hukuk Dairesi 2015/20882 E. , 2018/9877 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2015/20882 E. , 2018/9877 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, dava konusu 248 ada 13 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni tarafından zilyedi olan...'dan satın ve devralındığını, TMK'nun 713/2 maddesi gereğince kazanma koşullarının gerçekleştiğini açıklayarak tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama oturumundaki beyanında, davayı 713/2 maddesinde yer alan 'maliki tapu kaydından anlaşılamayan' veya '20 yıl önce ölmüş' hukuki nedenlerine dayandırdıklarını açıklamıştır.
Davalı Hazine vekili, davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, davalı ... vekili ile davaya katılma talebinde bulunan ... ve ... vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK'nın 713/2. fıkrasında yer alan '.. maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan..' veya “ … maliki 20 yıl önce ölmüş …” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nın 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. TMK'nın 713. maddesinin 1.fıkrasında '' tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir '' denilmiştir.
Aynı maddenin 2.fıkrasında ise '' aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir '' amir hükmüne yer verilmiştir. TMK'nın 713/2. maddesinde yer alan üç halden biri olan ''... ölmüş...'' ibaresi, Anayasa Mahkemesi'nin 17.03.2011 tarih ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiş ise de Dairenin sapma göstermeyen uygulamalarında, Anayasa Mahkemesi'nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.03.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu kabul edilmektedir.
TMK'nın 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan davaların başarıya ulaşması için bu fıkrada belirtilen koşullar yanında aynı zamanda 713/1. fıkrasındaki koşulların da gerçekleşmiş bulunması gerekir. Çünkü 2. fıkrada “aynı koşullar altında…” denilmek suretiyle aynı maddenin 1. fıkrasına atıfta bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle 1. fıkradaki koşulların araştırılıp belirlenmesi zorunludur. Başka anlatımla mülkiyetin kazanılabilmesi için diğer kazanma koşullarının yanında dava konusu taşınmazda davacı tarafın aralıksız, çekişmesiz, malik sıfatıyla ve 20 yıl süreyle zilyet ve tasarrufta bulunması gerekir. Bu koşullardan biri de 20 yıllık kazanma süresidir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından dava konusu 248 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 22.7.1983 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında, senetsizden vergi kaydına dayalı olarak 6/12'şar hisse ile ... ve ... adlarına tespit edildiği, 3.12.1984 tarihli komisyon kararı ile, tespitin iptali ile parselin tamamının 1936 tarih 708/1896 tahrir nolu vergi kaydına dayalı olarak ... adına tesciline karar verildiği, itirazsız kesinleşerek 5.3.1985 tarihinde tapuya tescil edildiği, tapu kaydının beyanlar hanesinde... zilyetliğinde bulunduğunun şerh düşüldüğü, 29.6.2001 tarihinde yapılan imar çalışmalarında 1350 ada 5 ve 1366 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara ifraz olduğu, mahallinde yapılan keşifte davacının talebine konu yerin arsa vasfı ile ... adına kayıtlı 1350 ada 5 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı anlaşılmıştır.
Kural olarak, tapu iptali ve tescil davalarında, dava kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılır. TMK'nın 713/2. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davalarında, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesi mümkündür. Çünkü bu tür davalar kamu düzeni ağırlıklı davalar olup, bir bakıma re’sen araştırma ve inceleme ilkesine tabi bulunmaktadır. Bu nedenle TMK'nın 713/2. maddesindeki nedenlere dayanılarak açılan iptal ve tescil davalarında tapu maliki ölü ise mahkemece sonradan belirlenecek mirasçılarına davanın yöneltilmesi mümkündür. Yargıtay'ın ve Dairemizin yerleşmiş uygulamaları bu yöndedir. Davacı, eldeki davayı Maliye Hazinesi ve ...'na husumet yönelterek açmış, yargılama esnasında kayıt maliki ... mirasçıları olarak ... kimlik numaralı ... ile ... kimlik numaralı ...'ın davaya müdahale talepleri kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir. Dosya içerisinde mevcut mirasçılık belgesi ve nüfus kayıtlarının incelenmesinde ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/399 Esas ve 2006/420 Karar sayılı veraset ilamında, davaya müdahalede bulunanların mirasbırakanı ... kimlik numaralı ... ve ... oğlu 1919 doğumlu , 11.5.2005 tarihinde ölen '...' olduğu, tapu kayıdnın malik hanesinde ise '...' yazılı bulunduğu, Mahkemece, bu çelişkinin davaya müdahalede bulunanlardan açıklanmasının istendiği, müdahalede bulunanlar tarafından, bu durumun önceki tarihlerde yapılan nüfus değişiminden kaynaklı olarak soyadı değişikliğinden kaynaklandığını açıkladıkları görülmüştür. Saptanan bu olgular karşısında, davaya müdahalede bulunanlar miras bırakanı ... kimlik numaralı ... ve ... oğlu 1919 doğumlu , 11.5.2005 tarihinde ölen '...'ın kayıt maliki '... ' ile aynı kişi olup olmadığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur.
Açıklanan bu nedenle, Mahkemece öncelikle taraf teşkilinin sağlanması amacıyla, dosya arasında mevcut ve yukarıda zikredilen mirasçılık belgesinde ismi geçen ... kimlik numaralı ... ve ... oğlu 1919 doğumlu , 11.5.2005 tarihinde ölen '...' ile tapuda malik olan '...'ın aynı kişi olup olmadığı hususunda duraksama oluştuğundan, ... kimlik numaralı ... ve ... oğlu 1919 doğumlu, 11.05.2005 tarihinde ölen '...' ile tapuda malik olan '...'ın aynı kişi olduğunun belirlenmesine yönelik Tapu Müdürlüğü taraf gösterilerek tapu kaydında isim tashihi davası açılmak üzere taraflara süre ve imkan tanınması, tüm bu eksiklikler tamamlanıp duraksamaya yer vermeyecek şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın tapu kayıt malikinin mirasçılarına yöneltilmesi, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, bundan sonra tapu iptali ve tescil isteği hakkında karar verilmesi gerekirken, taşınmaz malikinin mirasçıları duraksamaya yer vermeksizin tespit edilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön