8. Hukuk Dairesi 2015/17733 E. , 2018/9743 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı vekili, borçlu şirket aleyhine başlattıkları takibin kesinleşmesi üzerine borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan adresine hacze gidildiğini, adresin kapalı olduğunun tespiti üzerine, bu sefer 10.07.2013 tarihinde borçlu şirketin ortağı olduğu 3. kişi şirket tarafından işletilen adrese hacze gidildiğini, her ne kadar haciz esnasında 3. kişi şirket vekilince istihkak iddiasında bulunulmuş ise de iki şirket arasında organik bağ bulunduğunu, borçlu şirketin aynı zamanda 3. kişi şirketin ortağı olması sebebiyle mahcuzların hissedarı olduğunu öne sürerek, istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 3.kişi vekili 10/07/2013 tarihinde, müvekkili şirkete ait menkullerin haczedildiğini, borçlunun 3. kişi şirketin ortağı olduğunu, şirket ortağının şahsi borcundan dolayı şirkete ait malların haczedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı 3. kişi şirket vekilince temyiz edilmiştir.
1-Asıl dava yönünden
Dava, alacaklının İİK’ nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelerden borçlu şirketin 3. kişi şirketin ortaklarından birisi olduğu, dava konusu haciz adresinin 3. kişi şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan adresi olduğu, yine haciz adresinin 3. kişi şirket tarafından işletilmekte olduğu hususunda taraflar arasında çekişme olmadığı, mahcuzların 3. kişi şirketin faaliyet konusu ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi davalı 3. kişi yararınadır. Borçlu şirket ile 3. kişi şirketin bir kısım ortaklarının aynı kişilerden oluşması tek başına karineyi tersine çevirmeye yeterli değildir. Ayrıca borçlu şirket ile 3. kişi şirketin alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı işlemler yaptıkları iddia ve ispat olunmamıştır. Tüm bunların yanı sıra dava konusu takip borçlu şirket tarafından düzenlenen bono nedeniyle başlatılmıştır. 6102 sayılı TTK' nın 133. maddesi uyarınca ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesh olunmuşsa tasfiye payından, henüz bilanço düzenlenmemişse, bilançonun düzenlenmesi sonucu borçluya düşecek kar ve tasfiye payından veya borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesi yolu ile ya da ortağın şirketten olan diğer alacaklarından alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini haizdir. Bunun dışında şirket ortağı borçlunun, şahsi borcu nedeniyle şirkete ait mal varlığının haczedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan,davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
2-Birleşen dava yönünden
Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK m. 26 297/2). Davalı 3. kişi şirket tarafından asıl dava konusu hacze yönelik İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı olarak ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/174 Esas sayılı dosyası ile açılan istihkak davasının 06.06.2014 tarihinde iş bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmekle birlikte birleşen davaya yönelik mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle, davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2015/17733 E. , 2018/9743 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 106 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat