8. Hukuk Dairesi 2016/9605 E. , 2018/9273 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Borcu Olmadığının Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 26.11.2015 gün ve 2014/11400 Esas, 2015/21301 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, 05.10.2009 ve 24.11.2009 tarihli tutanaklara istinaden vekil edenine ecrimisil ihbarnemesi gönderildiğini, fuzuli şagil olmayandan ecrimisil istenemeyeceğini açıklayarak, bahsi geçen tutanaklarda belirtilenin aksine Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 177,20 m2'lik kıyıda vekil edeninin zilyetliğinin, fuzuli işgalinin bulunmadığı ve ecrimisil ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, sunulan belgelere istinaden ecrimisil tahakkuk ettirildiğini açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne ve A harfi ile gösterilen 117,20 m2'1ik kısmında davacı ...'nın zilyet olmadığının ve fuzuli işgalinin bulunmadığının ecrimisil ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı Hazine vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, karar Daire'nin 26.11.2015 tarihli ve 2014/11400 Esas 2015/21301 Karar sayılı ilamı ile '... davacı 05.10.2009 ve 24.11.2009 tarihli tutanaklarda belirtilenin aksine Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan 117,20 m2'1ik kıyıda zilyetliğinin, tasarrufunun, fuzuli işgalinin olmadığının ve ecrimisil ile borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davacının davasına dayanak olarak sunduğu tutanaklara istinaden düzenlenen ecrimisil ihbarnameleri İdare Mahkemesi'nce iptal edilmiş, tutanakların ise hazırlık mahiyetinde işlem olduğu, davacının hukuksal durumunda değişikliğe neden olmadığı açıklanmıştır. O halde, davacının bahsi geçen tutanaklara istinaden eldeki davayı açmasında HMK 106/2. maddesi gereğince hukuki yararının bulunmadığı, bir başka deyişle dava şartının gerçekleşmediği dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerle anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra adli yargı merciilerince, idari yargıyı ilgilendiren hususlarda idareyi zorlayıcı nitelikte tespit kararı verilmesi imkanı bulunmamaktadır. Davacının tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı...' gerekçesiyle bozulmuştur.
Davacılar vekili süresinde, Dairenin 26.11.2015 tarihli ve 2014/11400 Esas 2015/21301 Karar sayılı bozma ilamının düzeltilmesini istemiştir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden davacı ... hakkında düzenlenen 5.10.2009 tarihli hesap tutanağında kıyı olan kısmın davacı tarafından 01.01.2004 tarihinde bu yana işgal edildiği, davacıya ait 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazın
bahçesi olarak kullanıldığı, bir tarafta çit bulunduğu, bir kısım yerde 12.25 m21ik parke döşeli üzüm çardağı bulunduğu, 121, 62 ve 117,20 m2'lik alanların işgal edildiğinin belirtildiği, davacının itirazı üzerine düzenlenen 24.11.2009 tarihli tutanakta 117,20 m2'1ik alan üzerinde bulunan 12,25 m2'1ik köşkün kaldırılarak parsel üzerine taşındığı, 121.62 m2'1ik alan üzerinde bulunan parkelerin söküldüğü, bütün bunların ihbarnameden sonra ... tarafından yapıldığı, söz konusu alanın davacıya ait evin bahçesi ile bütünlük arz ettiği, bir önceki tespitte düzeltmeyi gerektirir hususların bulunmadığının belirtildiği görülmüştür. Davacı tarafından, bahsi geçen tutanaklar ve bu tutanaklara istinaden düzenlenen 21.10.2009 tarih 5789 sayılı ecrimisil ve 15.12.2009 tarih 6720 sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamelerinin iptali için ... İdare Mahkemesi'nde dava açılmış, ... 1. İdare Mahkemesi'nin 2010/362 Esas 2010/2797 Karar sayılı ilamında iptali istenen ecrimisil ve ecrimisil düzeltme ihbarnamelerinin 6009 sayılı Yasa'nın Geçici 3. maddesi, 9. maddesi ve Yönetmeliğin 85. maddesinde öngörülen hususlara uygun düzenlenmediği açıklanarak dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığından iptaline, tutanaklara ilişkin olarak ise asıl işlem olan ecrimisil ihbarnamesi ve ecrimisil düzeltme ihbarnamesi öncesinde hazırlık mahiyetinde işlem kapsamında oldukları, kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde bulunmadıkları, kişinin genel hukuksal durumunda herhangi bir değişliklik meydana getirmedikleri gerekçeleriyle tespit tutanakları yönünden davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı 05.10.2009 ve 24.11.2009 tarihli tutanaklarda belirtilenin aksine Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan 117,20 m2'1ik kıyıda zilyetliğinin, tasarrufunun, fuzuli işgalinin olmadığının ve ecrimisil ile borçlu olmadığının tespitini istemiş, ecri misil ihbarnamelerinin iptalini istememiştir. Bu durumda, davacının ecri misil ile borçlu olmadığının tespitini istemekte hukuki yararı bulunmaktadır. Bu sebeple, davacının karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bunun yanında, mahkemece, gerekçeli kararda, davalı idare tarafından düzenlenen ecrimisil bedelinin 117 m²'lik alana ilişkin olduğu, bu kısmın fen bilirkişi raporuna göre deniz olan alanda kaldığı, davacı tarafın bu kısmı işgal ettiğine dair yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmış olmakla davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, hüküm kısmında fen bilirkişisi Kadir Ayar tarafından düzenlenen 03/01/2012 tarihli ek raporda ... ili ...mahallesinde kain taşınmazda A harfi ile gösterilen 117,20 m2lik kısmında davacı ... Buğdaycının zilyet olmadığının ve fuzuli işgalinin bulunmadığının ve ecrimisil ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davacının ecri misil ile borçlu olmadığının tespit edildiği alan fen bilirkişisi raporuna ve mahkeme gerekçesine göre A ve B harfli yerler olmasına rağmen, mahkemece 117 m2 lik yer olarak sadece A harfinin gösterilmesi infazda tereddüte yol açmaktadır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK m. 438/7, HMK 370/2).
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Daire'nin 26.11.2015 tarihli ve 2014/11400 Esas 2015/21301 Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün 1. fıkrasında yer alan, “….. A harfi ile gösterilen...' ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılamasına yerine, '...A ve B harfi ile gösterilen ...' ibaresinin eklenmesine, yerel mahkeme hükmünün bu şekilde HMK'nın 370/2. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine 13/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2016/9605 E. , 2018/9273 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 149 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat