8. Hukuk Dairesi 2015/13864 E. , 2018/9196 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün dahili davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, 457 ada 5 parselde kayıtlı arsanın tamamına yargılama sırasında vefat eden davacının 20 yılı aşkın bir süreden beri malik sıfatıyla zilyet olduğunu, tapuda malik gözüken ... oğlu ...’in kim olduğunun bilinmediğini, tapu kütüğünden anlaşılamadığını açıklayarak tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davacı vefat ettiğinden mirasçıların davaya katılımı ile yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı Cenan İlter vefat eden davacı Satılmış ile tapuda malik gözüken ... oğlu ...’in 1,derecede akraba olduğunu, taşınmazın vergilerinin de kendileri tarafından yatırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalılardan Yalçın İlter ise davayı kabul etmediğini ... İlter oğlu ...’in oğlu olduğunu tapulu yerin davacılarca işgal edildiğini açıklamış, dahili davalı ..., takdiri mahkemeye bırakmış, diğer davalılar ise davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, davacılar ile davalıların akraba oldukları, davalıların, davacıların ...’ta bulunmadıkları süre zarfında taşınmazı kullanmalarına akraba olmaları nedeniyle ses çıkarmadıkları, taşınmazın vergilerini davalıların ödeyerek ara sıra taşınmazı ziyaret ettikleri, bu durumda davacıların kendileri ile yargılama sırasında vefat eden Satılmış’ın nizasız zilyetliğinden söz edilemediği, davacıların taşınmazı davalıların muvafakatı ile kullandıkları belirtilerek zilyetlik koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK 713/2. maddesinde yazılı bulunan ve tapu kaydından malikin bilinmeme sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 457 ada 5 parselin tüm aramalara rağmen vergi kaydına rastlanmadığı, Mayıs 1291 tarihli,182 nolu tapu kaydının hudut ve mevki itibariyle bu parseli kapsamına aldığı anlaşılmakla ... oğlu ölü ... adına tespit edilmiş ve tespitin itirazsız kesinleşmesinden sonra, 27.11.1967 tarihinde tapuya tescil edilmiş ve dava tarihine kadar tapu kaydı intikal görmemiştir.
Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nın 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir.
Somut olayda davacılar vekili, 457 ada 5 parselin malikinin kim olduğunun bilinmediğini açıklayarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Dava konusu 457 ada 5 parsele ait tapu kaydı, tapulama tutanağının edinme sebebi ve tapulama sırasında dava konusu parsele uygulanan dayanak olan tapu kayıtları ile tüm dosya kapsamından dava konusu parselin taşınmaz maliki ... oğlu ...’in ... İlter olduğu, 25.3.1941 de vefat ettiği, geriye mirasçalarının kaldığı, bu suretle de malikin tanınan ve bilinen kişi olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değilse de, karar redde ilişkin olduğundan davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz eden dahili davacılara iadesine, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2015/13864 E. , 2018/9196 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat