8. Hukuk Dairesi 2015/14791 E. , 2018/2307 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2015/14791 E. , 2018/2307 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı ... vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, 21.07.2009 tarihli miras payı devri sözleşmesine dayalı olarak dava konusu 229 ada 14 parsel sayılı taşınmazda davalılara intikal eden miras paylarının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar sözleşmede yer alan imzanın kendilerine ait olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece davalı ... adına atfen atılı imzanın ... eli ürünü olduğu, diğer davalılar adına atfen atılı olan imzaların ise onların eli ürünü olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile, davalı ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, diğer davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından dava konusu 229 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 13.5.1997 tarihinde tarafların ortak mirasbırakanı Sultan Uysal adına kadastro yoluyla tescil edildiği, Sultan Uysal'ın 02.06.2009 tarihinde öldüğü ve tarafları mirasçı olarak bıraktığı anlaşılmaktadır.
Davacı, 21.7.2009 tarihli taraflar arasında adi yazılı olarak düzenlenen “Miras Payının Devri Sözleşmesi” başlıklı belgeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Dayanak belgede, miras payını devredenler ..., ... ve ... 229 ada 14 parsel sayılı taşınmazda Sultan Uysal'dan kalan miras paylarını kardeşleri ...'a devrettiklerini, ayrıca Arapkızıoğlu deresi mevkiinden çıkan sudaki miras paylarını da devrettiklerini açıklamışlardır. Davalılar tarafından açıklanan senet üzerindeki adlarına atfen atılan imzaların inkar edilmesi üzerine Mahkemece, inkar edilen imzaların davalıların el ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesine başvurulmuş, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nce tanzim edilen 28.05.2013 tarihli raporda, inceleme konusu belgede ..., ... adlarına atfen atılı imzaların basit tersimli teşhise götürecek önemli karasteristik materyal ve yazı unsuru içermemesi nedeni ile ... ve ...'nin eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği bildirilmiş, tarafların yeniden rapor alınması isteği üzerine ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/127 Talimat sayılı dosyası aracılığı ile temin edilen 27.9.2013 tarihli 3 öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda ... adına atfen atılı imzaların karşılaştırmalı belgelerdeki imzalar ile benzerlik taşıdığı ve kuvvetle ihtimal kendi eli ürünü olduğu, ... ve ... adlarına atfen atılı imzaların karşılaştırmalı belgelerdeki imzalar ile benzerlik taşımadığı, kuvvetle ihtimal kendilerinin eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. Taraf vekillerinin alınan raporlara itirazı üzerine, bu kez Mahkemece ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/133 Talimat dosyası ile 3 Kriminilastik (Grafoloji ve Sahtecilik) uzmanı heyetinden oluşan 13.3.2014 tarihli bilirkişi heyetinden rapor alınmış, alınan raporda 21.7.2009 tarihli miras payının devri sözleşmesinde ... adına atılı imzanın ... elinden çıktığı, ... ve ... adlarına atfen atılı imzaların ... ve ... elinden çıkıp çıkmadığı hususunda teknik incelemeye dayalı olarak bir kanaatte bulunulamadığı açıklanmıştır.
Az yukarıda bahsedildiği üzere, Mahkemece davaya konu senet üzerindeki davalılar adlarına atfen atılı imzaların davalıların eli ürünü olup olmadığının tespitini sağlamak üzere 3 ayrı yerden bilirkişi raporu teminine gidilmiştir. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi ve 3 Kriminilastik uzmanından oluşan bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen raporlarda ... ve ... adlarına atfen atılı imzaların ... ve ... elinden çıkıp çıkmadığı hususunda teknik incelemeye dayalı olarak bir kanaatte bulunulamadığı bildirilmiş, 3 öğretim görevlisi heyetinden oluşan bilirkişi raporunda ise kuvvetle ihtimal kendilerinin eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. Saptanan bu olgular karşısında, raporlar arasında çelişki bulunduğu görülmüştür. Raporlar arasındaki çelişkinin 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 15/f ve Ek fıkrası gereğince Adli Tıp Kurumu Başkanlığından raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Fizik İhtisas Dairesi'nin en az yedi uzmanının katılımı ile oluşan genişletilmiş uzmanlar heyetince inceleme yapılması ve imzaların kime ait olduğunun bir raporla kesin olarak karara bağlanması istenmelidir (2659 sayılı Kanun'un 15. madde ek fıkrası). Alınan kesin rapor sonucu ve dosya kapsamına göre, hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ve çelişkili raporlarla hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 15.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön