8. Hukuk Dairesi 2015/19868 E. , 2018/153 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Borçlu vekili, takibe dayanak ilamda mahkemece faturalar vasıtasıyla gerçekleşen tasarrufların iptaline karar verildiğini, yerel mahkemece sadece tasarrufların iptal edildiğini, ancak mahkemece 04.02.2015 tarihinde usul ve yasaya aykırı olarak verilen tavzih kararı ile, tasarrufun iptalinden ibaret olan kararını eda hükmüne çevirdiğini, ilamın bu hali ile icra edilmesinin sakıncalı olduğunu, takibe dayanak ilamda tasarruf işlem tutarı 424.032,95 TL olsa da tahsiline karar verilen tutarın belirli olmadığını, müvekkili aleyhine en yüksek bedel esas alınarak icra emri oluşturulmasının hatalı olduğunu, icra takibine dayanak ilamın hatalı şekilde tesis edilen tavzih kararına dayanmakta olduğunu, tavzih kararının ilam niteliğinde olmaması nedeniyle ilamlı icraya konu edilemeyeceğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporunda, alacaklı vekilinin takip talebinde tüm alacak kalemleri için tek kalemde 5.491.25 TL faiz talebinde bulunduğu, yapılan hesaplamaya göre takibin taleple bağlı olarak faiz miktarı yönünden 5.491.25 TL ile devamı gerektiği, faiz miktarında hata olmadığının tespit edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2004 sayılı İİK'nun 283/1. maddesinde 'Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir.' düzenlemesine yer verilmiştir.
İİK'nun 277 ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin kararın amacı, yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağını tahsil olanağını sağlamaktan ibaret olup, konusu ayni değil, şahsi hak doğurucu niteliktedir. Tasarrufun iptali davası, borçlunun hukuki işlemlerini ortadan kaldırıcı nitelikte bir hukuki sonuç yaratmaz, iktisap edenin borçludan yaptığı iktisaba etkisi yoktur. Bir başka anlatımla bu nitelikteki dava sonunda taşınır ya da taşınmaz mülkiyeti el değiştirmiş olmaz. Bu durumda ilam HMK'nun 367/2. maddesi kapsamında kalmayacağından infaz edilebilmesi için kesinleşme şartı aranmaz.
-//-
Tasarrufun iptali ilamı üzerine ilk takip dosyası üzerinden 3. şahsa satılan malların haczi ve satışı istenerek takibe devam olunabilir. Somut olayda takip dayanağı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 23.12.2014 tarih ve 2013/328 Esas - 2014/527 Karar sayılı ilamının 1.fıkrasının (c) bendinde “…davalı ... Tekstil Giy. Ltd. Şti. tarafından Aster Tekstil San. ve Dış Tic. A.Ş.ye kesilmiş 01.11.2011 tarihli 2546 nolu 127.926,00 TL bedelli – 28.10.2011 tarihli 2543 nolu 237.735,38 TL bedelli-28.10.2011 tarihli 2544 nolu 58.371,57 TL bedelli kumaş satımına ilişkin faturalar vasıtasıyla gerçekleşen tasarrufların iptaline, (... 8.İcra Müdürlüğünün 2012/1794, ... 16.İcra Müdürlüğünün 2012/6409, ... 16.İcra Müdürlüğünün 2012/1947 esas sayılı dosyalarındaki dosya borcu fatura bedelleri ile sınırlı olarak)” şeklinde hüküm kurulmuştur. 04.02.2015 tarihli tavzih kararında ise aynı ilamın 1. fıkrasının (c) bendinde parantez içinde kalan bölümün sonuna “...ve tahsilde tekerrür olmamak üzere fatura bedellerini aşmamak suretiyle dosya borçlarının davalılardan alınarak davacıya verilmesi” ibaresinin eklenmesine şeklinde tavzihe karar verilmiştir. Tavzih kararı ekleme yapılan asıl hükmün 1 nolu fıkrasının (c) bendi ile birlikte ele alındığında ve tavzih kararında açıkça önceki dosyalardan bahisle “dosya borçlarının” davalılardan alınması hükmü karşısında ilamın ve tavzih kararının ilk takip dosyaları üzerinden infazına olanak sağladığı bir başka anlatımla o dosya borçları kadar tasarrufu iptal edilen fatura konusu kumaşlar için haciz vs. yolla tahsil imkanı verdiği görülmektedir. Anılan tavzih hükmü ile davalılar hakkında yeni bir takip yapılması ve alacak tahsil edilmesi mümkün değildir.
Mahkemece istemin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 10.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2015/19868 E. , 2018/153 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 50 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat