8. Hukuk Dairesi 2016/18835 E. , 2018/20260 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/18835 E. , 2018/20260 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı ... vekili 25/06/1998 tarihli dava dilekçesi ile, 16 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını belirterek tapu kaydının iptali ile taşınmazın üzerindeki muhdesatın kal’ine karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu 16 ada 1 nolu parselde kadastro teknisyeni ,,,,,,,, Koparan'ın 04/09/2008 günlü ek raporuna ekli krokisinde,,,,,,,,ile boyalı A1ve A2 olarak gösterilmiş olan toplam 41 m2 lik kısmın tapusunun iptaline, bu kısmın kadastro (tespit) harici bırakılmasına, kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısımda bulunan binanın çok küçük bir kısmının (10,24 m2) kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı, bu kısmın yıkılması halinde binanın tümü için fahiş zarar doğacağı gerekçesi ile kal talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 999. maddelerine dayalı olarak açılmış tapu kaydının iptali ile sicilden terkini ile taşınmaz üzerindeki muhdesatın kal'i istemine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 16 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 7.141,00 m2 yüzölçümlü 9 blok halinde 144 daireli kargir apartman ve bahçesi niteliğinde tapuda kayıtlı olduğu, mahkemece 11/04/2008 tarihinde, 3 jeoloji mühendisi,1 şehir planlamacısı,1 inşaat,1 harita, 1 ... ve 1 fen bilirkişi aracılığı ile dava konusu taşınmazda keşif yapıldığı, yapılan keşif sonrası alınan 21/07/2008 tarihli fen bilirkişi raporunda, A1 ile gösterilen 35,60 m2 lik alan (10,24 m2 si bina) ile A2 ile gösterilen 5,40 m2 lik alanın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespit edildiği, bilirkişi heyet raporunda ise, mevcut kıyı kenar çizgisinin dava konusu arazideki gerçek doğal koşulları yansıtmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, az yukarıda bahsedilen bilirkişi kurulu raporunda, 19/09/1976 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisi ile mevcut kıyı kenar çizgisinin farklılık nedenleri üzerinde durulmuş ise de, 21/07/2008 ve 04/09/2008 tarihli fen bilirkişi raporlarında bilirkişilerce tespit edilen kıyı kenar çizgisi ile idare tarafından onaylanan kıyı kenar çizgisi kroki üzerinde gösterilmemiş ve çakıştırma yapılmamış olması doğru görülmemiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş, dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazda karar tarihinden sonra, tapu kayıtlarında satış işlemlerinin gerçekleştiği de anlaşıldığından, son tapu kayıtları dosya arasına alındıktan sonra hali hazırdaki kayıt maliklerinin davaya dahilinin sağlanarak, taraf teşkilinin eksiksiz olarak tamamlanması, yine davacı ... tarafından açılan ve eldeki dosya ile birleştirildiği anlaşılan ,,,, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin1998/315, 316, 317, 318, 319, 320, 321, 322, 323, 379, 378, 377, 376, 375, 374, 373, 372, 371, 369, 370, 368, 367, 366, 365, 364, 363, 362, 361, 360, 359, 258, 357, 356, 355, 354, 355, 352, 351, 350, 349, 348, 347, 346, 345, 344, 343, 342, 341, 340, 339, 338, 337, 336, 335, 334, 333, 332, 331, 330, 329, 328, 327, 326, 325, 324 Esas sayılı dosyaları dosya arasında alındıktan sonra keşfen tespit edilen kıyı kenar çizgisi ile idare tarafından belirlenen kıyı kenar çizgisinin ayrı ayrı fen bilirkişi tarafından tereddüte mahal bırakmayacak şekilde kroki üzerinde gösterilmesi olmalıdır. Tüm bu hususlar gözönüne alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı ... temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön