8. Hukuk Dairesi 2016/15937 E. , 2018/19045 K

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/15937 E. , 2018/19045 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı-karşı davalı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malların edinilmiş mal niteliğinde olduğundan bahisle 1/2 oranında adına tesciline karar verilmesini, ev eşyalarının tespiti ile aynen iadesini veya nakdi değerinin davalıdan tahsilini talep etmiş, 22.07.2011 havale tarihli dilekçe ile belirtmiş olduğu malların adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 3.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini, ev eşyalarının aynen iadesini veya 2.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini istemiş, 25.03.2016 tarihli dilekçe ile 42 nolu bağımsız bölüm için 65.000,00 TL, Tece'de bulunan daire için 20.000,00 TL, ...... Ltd. Şti.ndeki 98/100 hissesindeki taşınmazlar için 100.000,00 TL, ...... Ltd. Şti.ndeki 98/100 hissesindeki kar payı için 210.000,00 TL olmak üzere toplam 400.000,00 TL talep ettiklerini bildirmiş ve bu değer üzerinden harcı tamamlamış, karşı davanın reddini savunmuştur.
Davalı-karşı davacı ... vekili,davacı-karşı davalının boşanma davasından birkaç gün sonra tüm eşyaları ...’deki evine taşıdığını, bu eşyaların bedelinin yarısının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, ayrıca evlendikten sonra tamamına yakın tutarı müvekkilinin katkısı ile alınan ...... plakalı aracın daha sonra davacı-karşı davalı tarafından satıldığının öğrenildiğini, satılan araç bedelinin yarısının müvekkiline ödenmesi gerektiğini,davacının devlet memuru olmasına ve kanunen yasak olmasına rağmen ...... salonu işletmeciliği yaparak 100.000,00 TL'den fazla tutardaki bir meblağın batmasına neden olduğunu, davacının asılsız şikayetlerinin zarara sebep olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere eşyalar nedeniyle 1.000,00 TL, ...... plakalı araç nedeniyle 7.000,00 TL, ...... salonu nedeniyle 1.000,00 TL, davacının asılsız şikayetlerinin sebep olduğu zarar nedeniyle 1.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,23.03.2016 tarihli dilekçe ile ...... plakalı araca ilişkin 7.500,00 TL katılma alacağı, ...... Salonu'na ilişkin 23.400,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 33.900,00 TL alacak talep ettiklerini bildirmiş, bu değer üzerinden harcı tamamlamış, davacı ...'nın açtığı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı-karşı davacı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine, asıl davaya konu taşınmaz ve araçlara yönelik tescil talebinin reddine, 299 parselde 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler, 17 ada 24 parselde 42 nolu bağımsız bölüm, 9668 ada 3 parsel, 1315 parselde 2 nolu bağımsız bölüme ilişkin katılma alacağı davasının reddine, davaya konu ...... ......... Ltd. Şti. adına kayıtlı araç ve taşınmazlar ile bu şirkete ilişkin talep edilen hak ve alacaklara ilişkin davanın reddine,asıl davaya konu eşyaya ilişkin alacak davasının feragat sebebiyle reddine, 2105 parselde 17 nolu bağımsız bölüme ilişkin katılma alacağı davasının kabulü ile bu taşınmaza ilişkin 20.000,00 TL katılma alacağının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, karşı davaya konu ...... plaka sayılı 2004 model......araca ilişkin katılma alacağı davasının kabulü ile bu araca ilişkin 7.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, ...... ...... Salonu'na ilişkin karşı davanın reddine, karşı davaya konu eşya alacağı davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, 1 adet 50,00 TL değerinde No ......, 1 adet 50,00 TL değerinde......, 1 adet 50,00 TL değerinde büyük fırın, 1 adet 10,00 TL değerinde ......... olmak üzere toplam 160,00'nin 1/2'si olan 80,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, karşı davaya konu asılsız şikayetler sebebiyle zarara yönelik davanın genel mahkemelerin görevine girmesi sebebiyle görevsizlik kararı verilmek üzere bu davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına, tarafların hükmün B-5 ve C-1 maddeleriyle hükmün altına alınanan katılma alacaklarının TMK'nin 236/1. maddesi gereğince takas edilmesi sonucunda 12.500,00 TL katılma alacağının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine karar verilmesi üzerine hüküm, her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı-karşı davalı vekilinin ...... ............ Ltd. Şti.deki kar payına yönelik temyiz itirazlarına gelince
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri, o eşin kişisel malıdır (TMK mad. 220/2) Aksi mal rejimi sözleşmesiyle kararlaştırılmamışsa kişisel malların gelirleri edinilmiş maldır (TMK mad. 219/4 ve 221/2).
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut edinilmiş mallar tasfiye edilir (TMK mad. 235/1). Malvarlıkları, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK mad. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232, 239/1) hesaba katılır. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir.
Eşler, 22.08.2003 tarihinde evlenmiş, 12.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.07.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. ...... davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad. 202/1). Dava konusu ...... ............ Ltd. Şti eşler arasında evlilik birliğinin kurulmasından önce 08.09.1999 tarihinde kurulmuştur. Anılan şirkette davalı-karşı davacı eşin şirketin kurulmasından itibaren ve evlilik birliğinin devamı süresince %98 hissesi bulunduğu anlaşılmakta olup bu hisse davalı-karşı davacının kişisel malıdır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad. 179).
Kişisel mal niteliğindeki şirket hissesi üzerinde davacı eşin mal rejiminin tasfiyesi sonucu oluşacak alacak hakkı bulunmamaktadır. Ne var ki aksi kararlaştırılmadığından evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadarki döneme ilişkin olarak davalının şirketteki hissesine düşen gelir edinilmiş mal olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir.
Mahkemece yapılacak iş evlilik birliğinin kurulduğu 22.08.2003 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 12.10.2009 tarihine kadar, dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı ......... (temettü=kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılıp belirlenmesidir. Kar payı ödemesi yapılması veya karın şirkete yatırım olarak kullanılması durumunda, bu miktarların mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla ulaştığı reel değer belirlenerek mal rejiminin tasfiyesinde göz önünde bulundurulmalıdır.
Ödenmiş kar payının mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olmaması durumunda ise iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller, ailenin ekonomik ve sosyal statüsü, yaşam standardı ve hayatın olağan akışına göre aile harcamasında kullanıldığı kabul edilen makul miktar belirlenip çıkarıldıktan sonra, kalan miktarın mal rejiminin tasfiyesinde gözetilmesi gerekir. Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi geçen gerek görülürse............ bilirkişi veya bilirkişilerinden de yardım alınmalıdır. Mahkemece, yukarıda açıklanan Daire'nin ilke ve uygulamalarına göre araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı-karşı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine, 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.337,00 TL'nin temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön