8. Hukuk Dairesi 2016/3601 E. , 2018/18647 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/3601 E. , 2018/18647 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :...... Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı vekili 15.09.2014 tarihli ...... esnasında borçluya ait malların haczedildiğini, 3. kişi tarafından öne sürülen istihkak iddiasının alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olduğunu öne sürerek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 3. kişi vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu ...... ile 3. kişi ......in farklı tüzel kişilikler olduğu, ...... yapılan adresin borçlu ......e ait olduğu yolunda herhangi bir delil ve belge sunulmadığı gibi haczedilen malların borçlu ......e ait olduğunun da kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1.Yargıtayın ve Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Ne var ki, somut olayda yokluğunda alınan ...... kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlu ............ Ltd. Şti'nin, istihkak iddiasına karşı tutumları belirlenememiştir. Bu nedenle anılan borçluların davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı alacaklıya süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan, işin esasına yönelik karar verilmesi isabetli olmamıştır.
2.Bozma neden ve şekline göre davacı alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nin 366. ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön