8. Hukuk Dairesi 2016/2397 E. , 2018/18578 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2016/2397 E. , 2018/18578 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacı 3.kişi vekili, 23.03.2015 tarihinde davacıya ait menkullerin haczedildiğini, davalı takip borçlusu şirket ile müvekkil şirketin herhangi bir organik bağının olmadığını, haczin uygulandığı müvekkil şirket adresine icra takip dosyasından takip borçlusuna yapılmış tebligat bulunmadığını, haciz mahallinde yapılan kurgu uyarınca yerleştirilen evrakların bulunduğunu, hacizden biraz önce şirketin ortağı olan ... tarafından müvekkil şirket adresine ziyarete gelindiğini iddia ederek davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yanyana faaliyette bulunan borçlu şirket ile davacı şirket arasında gizli ortaklık olduğu, aralarında organik bağ bulunduğu, her ne kadar haczedilen mallara yönelik fatura ibraz edilmiş ise de, organik bağın varlığı nedeniyle artık faturaya itibar edilmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Davalı borçlu tarafından dosyaya sunulan ... İcra Hukuk Mahkemesinin 13.10.2015 tarihli ve ... Esas, 2015/882 Karar sayılı dosyanın incelenmesinde borçlu tarafından takibe dayanak bonodaki imzaya ve borca itiraz edildiği, Mahkemece, itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline karar verildiği, yapılan UYAP sorgulamasına göre de, kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 27.03.2017 tarihli ve ... Esas, 2017/4662 Karar sayılı ilamı ile onandığı, karar düzeltme isteğinin de Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 31.10.2017 tarihli ve 2017/4508 Esas, 2017/13359 Karar sayılı ilamı ile reddedilerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, borçlunun dayanak bonodaki imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına ilişkin verilen kararın kesinleşmesiyle, takip iptal olmuş, dosyadaki hacizler de kalkmıştır.
Bu sebeple, Mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve tarafların haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderlerinden hangi tarafın sorumlu olduğunun belirlenmesi gerekirken, davanın esası hakkında davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2. Bozma sebep ve şekline göre, davacı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nin 366. ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
13.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön