8. Hukuk Dairesi 2018/2543 E. , 2018/18571 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2018/2543 E. , 2018/18571 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 1. Hukuk Dairesi'nin 09.03.2017 tarihli ve 2016/18629 Esas, 2017/1142 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, bir kısım paydaşların kayyımı olarak atandığı 719 ada 12 parsel sayılı taşınmaza davalının 3 katlı bina ve bahçe yaparak kullandığını ileri sürerek 01.01.2002 – 31.12.2008 tarihleri arası hesaplanan 53.060 TL ecrimsile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunup ecrimisil talep etme şartlarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, zamanaşımı itirazına süresinde karşı çıkılmadığı gerekçesiyle 21.07.2005 – 31.12.2008 tarihleri arası ecrimisil isteğinin kısmen kabulü ile 19.693 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince '... Davacı 01.01.2002 tarihi ile 31.12.2008 tarihi arası ecrimisil isteğinde bulunmuş, mahkemece yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporuna davalı tarafından 7 yıllık ecrimisil istenilemeyeceğine değinilerek itiraz edilmiş, davacı taraf ise zamanaşımı itirazının süresinde yapılmadığından kabul etmediğini ileri sürmüştür. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 21.07.2005 ve 31.12.2008 tarihleri arasında belirlenen ecrimisile hükmedilmiştir. Bilindiği üzere ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğindedir. Mahkemecedavalının,kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı halde dava konusu taşınmazı kullandığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacının temyiz itirazlarına gelince, 25.05.1938 tarih, 29/10 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı gereğince ecrimisil istekleri 818 sayılı Boçlar Kanunu 126 maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 147.maddesi) hükmüne göre 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre için belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, yazılı olduğu üzere 3 yıllık belirlenen ecrimisilin karar altına alınmış olması isabetsizdir. ... ' gerekçesiyle bozulmuş, karar düzeltme isteği de reddedilmiş, Mahkemece, önceki kararda direnilmesi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesi 09.03.2017 gün 2016/18629E – 2017/1142K sayılı ilamı ile bozma kararının kaldırılmasına, direnme kararının onanmasına karar verilmiş, bu defa davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir.
1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici nedenlere ve HUMK'un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yerinde görülmediğinden, REDDİNE,
2- Davacı vekilinin zamanaşımı itirazının süresinde yapılmadığına dair karar düzeltme isteğine gelince
Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişmeli, tarla nitelikli 719 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bir kısım paydaşların gaip olması nedeniye ... Defterdarının ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/1212 Esas– 519 Karar sayılı kararı ile kayyım olarak atandığı, davanın 21.07.2010 günlü dilekçe ile açıldığı, dava dilekçesinin 30.07.2010 tarihinde davalının işte olduğundan bahisle gelini dava dışı Hanım'a tebliğ edildiği, buna karşın davalının 08.07.2011 tarihli dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunduğu, dilekçenin 26.01.2012 tarihli 7.oturumda davacı vekiline tebliğ edildiği, aynı oturumda davacı vekilinin 'süresinde olmayan zamanaşımı savunmasını kabul etmiyoruz' şeklinde beyanda bulunduğu, yargılamaya dair diğer tebligatların da davalının aynı adresine tebliğ edildiği kayden sabittir.
Somut olayda davalının süresinde olmayan zamanaşımı savunmasına davacının karşı çıktığı açıktır.
Hal böyle olunca, zamanaşımı itirazının süresinde olmadığı ve davacının aynı oturumda savunmaya itiraz ettiği ve ayrıca kayyım tarafından açılan davalarda davalının zamanaşımı savunmasına itibar edilmeyeceği de gözetilerek talep gibi 01.01.2002 ile 31.12.2008 tarihleri arası belirlenen/belirlenecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken zamanaşımı savunmasına karşı çıkılmadığı gerekçesiyle 21.07.2005 ile 31.12.2008 tarihleri arası belirlenen ecrimisile karar verilmiş olması doğru değildir.
Zamanaşımı savunması yönünden kararın yukarıdaki gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerekirken onanmasına karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin buna yönelik karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin sair karar düzeltme istekleri yerinde görülmediğinden, REDDİNE, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin zamanaşımı itirazına yönelik karar düzeltme isteği yerinde görüldüğünden, Kabulüyle, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 09.03.2017 gün 2016/18629 Esas- 2017/1142 Karar sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 13.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön