8. Hukuk Dairesi 2018/2191 E. , 2018/17985 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından, duruşmasız olarak davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.10.2018 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan temyiz eden davalı vekili Av. ... ... geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, müvekkilinin murisi Hüseyin Kılınç'ın sağlığında 121 ada 1 parselde bulunan 2193/2400 paylı taşınmazını ve 127 ada 32 parselde bulunan taşınmazını davalı şirkete muvazaalı olarak temlik ettiğini, 121 ada 1 parselde beş yıldızlı bir otelin bulunup muris tarafından kiraya verildiğini, 127 ada 32 parselde ise 13 adet mesken, 5 adet ticari amaçlı işyeri, narenciye bahçesi ile sera yer aldığını, murisin vefatından sonra müvekkili tarafından temlik işlemlerinin iptali için dava açıldığını, Alanya 4 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/62 esas sayılı dosyasından yapılan yargılamada temlik işlemlerinin iptali ile burada hissedar olan müvekkillinin payının tesciline karar verildiğini ve bu kararın Yargıtayca onanıp kesinleştiğini ileri sürerek yapılan temliklerin geçersiz olması ve müvekkilinin taşınmazların işletilmesinden mahrum kalması nedeniyle taşınmazların her bir yıl ayrı ayrı haksız işgal tazminatının tespit edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 136.000,00 TL tazminatın işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ve müvekkilinin dava konusu taşınmazların davalı şirket tarafından devrini önlemek için tapu iptali ve tescil davasının yargılaması sırasında tedbir talep etmesi nedeniyle alınan 70.000 TL' lik banka teminat mektubunun karşılığı bankaya ödenen 9.502,50 TL masraf ve komisyonu davalının haksız eylemi nedeniyle ödediğinden bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, ancak 5 yıllık süre için ecrimisil talebinde bulunabileceğini, davacıların müvekkili şirkette ortak olup gelirlerden paylar aldıklarını, davacının ödemiş olduğu teminat mektubu masraflarının vekil edeni tarafından karşılanmasının haksız olduğunu, davacı teminat mektubu yerine nakit para koysaydı masraf ödemek zorunda kalmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 9.502,50 TL teminat mektubu komisyon bedelinin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile tahsiline, 2007 yılı ecrimisil bedeli olan toplam 292.422,90 TL'nin dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava paylı mülkiyette ecrimisil istemine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yazılı şekilde hüküm verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Yine davalı vekilince yapılan zorunlu ve faydalı masrafların ecrimisil hesaplamasında dikkate alınması talep edilmiş ise de bu husus dava dilekçesinin şirket ortağı olan ... imzasına tebliğ edilip, davalı tarafça cevap süresi geçtikten sonra verilen cevap dilekçesinde ileri sürüldüğünden davalı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının da reddi gerekmiştir.
2.Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup, bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Ne var ki, somut olayda, mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığı söylenemez. Hükme esas alınan raporda ecrimisil hesaplamasında, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde ilk dönem için ecrimisil tutarının belirlenip, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin, ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hesaplama yapılarak hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Ayrıca ecrimisile yasal faiz yerine, avans faizi uygulanması da hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, HUMK'un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 25.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/2191 E. , 2018/17985 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat