8. Hukuk Dairesi 2018/14100 E. , 2018/17557 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı .... kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ....kişi vekili, borçlunun müvekkili Bankaya kredi borcunun bulunduğunu, kredi kullanırken maaşının .../... ü ile diğer ücretlerin tamamını süresiz olarak müvekkili Bankaya ....06.2013 tarihinde rehnettiğini, bu tarihten sonra eldeki davaya konu takip dosyasında maaşının tamamı üzerine haciz konulmasına muvafakat ettiğini, müvekkili Bankanın bu durumdan resen haberdar olması üzerine 09.03.2015 tarihli dilekçe ile istihkak iddiasında bulunduğunu, İcra Müdürlüğünce verilen ret kararının taraflarına tebliğ edilmediğini, bu durumdan yeni haberdar olduklarını belirterek istihkak iddialarının kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine karşın duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir.
Mahkemece, borçlunun maaşından ........2014 tarihinden itibaren icra dosyasına kesinti yapılmaya başlandığı, dolayısıyla bu tarihten sonra davacının bankadan çektiği maaşında azalma olması nedeni ile davacı Bankanın bu durumdan haberdar olduğunun kabulü gerektiği, buna rağmen kesintinin yapılmaya başlandığı tarihten itibaren ... günlük yasal süresi içinde davacı Banka tarafından istihkak iddiasında bulunulmadığı gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, karar davacı .... kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece tesis edilen 28.....2015 tarihli ek karar ile, hükmün İ.İ.....'nin 363. maddesinde gösterilen temyiz olunabilir davalardan olmayıp kesin nitelikte olduğu gerekçesi ile temyiz talebinin reddine, karar verilmiş ek karar süresi içerisinde davacı ....kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacı .... kişi Bankanın borçlunun maaş hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi İİK'nin 96/... uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olduğu gibi kesinti yapılan maaş hesabı değerinin kesinlik sınırı olan 5980 TL’nin üzerinde olduğu anlaşılmakla ek karara yönelik temyiz isteğinin kabulüne ve yerel mahkemenin 28.....2015 tarihli ek kararının kaldırılarak hükmün esas yönünden incelenmesine karar verilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
İİK'nin 96/.... maddesi uyarınca, malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü şahsın öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunması gerekir, aksi halde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybeder. Yedi günlük süre hak düşürücü mahiyette olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. Davacı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren, İİK’nin 96/.... maddesinde belirtilen ... günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası bulunmamaktadır.
Öte yandan, istihkak iddiasını daha önce ileri sürme olanağı bulamayan .... kişi, haczi öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde, hacizli mal hakkında, görevli ve yetkili Mahkemede istihkak davası açabilir ( İİK 97/.... md).
Eldeki dava da, doğrudan açılmış olup, bunu engelleyen bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ne var ki bu durumda da dava konusu haczin dava tarihinden önce öğrenilip öğrenilmediği hususu önem taşımaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, borçlu 27.....2014 tarihli takip dosyasına sunduğu dilekçe ile maaşının tamamı üzerine haciz konulmasına muvafakat ettiğinden borçlunun çalıştığı, ... Osmangazi Üniversitesine müzekkere yazılarak borçlunun maaşına haciz konulduğu bildirilmiştir. ........2014 tarihi itibariyle borçlunun maaşından kesinti yapılmaya başlandığı, kesinti yapıldıktan sonra borçlunun kalan maaşının ilgili Bankaya yatırıldığı, davacı Banka tarafından kesinti yapılmadığı, kesinti nedeninin dahi bilinemiyebileceği, borçlunun Bankadan çektiği maaşında azalma olmasının, davacı Bankanın hacizden haberdar olduğu anlamına gelemeyeceği anlaşılmakla davanın süresinde açıldığı kabul edilerek işin esası yönünden toplanan deliller değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nin 366. ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici .... maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/.... maddeleri gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, ........2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/14100 E. , 2018/17557 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 40 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 46 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat