8. Hukuk Dairesi 2016/9971 E. , 2018/16995 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen taşınmazlar nedeni ile 25.000,00 TL alacağın davalıdan tahsilini istemiş, 03.12.2015 tarihli dilekçesi ile talep miktarını 115.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazların kişisel mal olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK mad. 229) ve denkleştirmeden (TMK mad. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad. 236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad. 222).
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince eşler, 01.04.2005 tarihinde evlenmiş, 10.07.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 09.09.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad. 202/1). Tasfiyeye konu 1192 ada 35 parselde 1 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 13.05.2010 tarihinde satış suretiyle pay temliki+ birleşme nedeni ile davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179).
Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, mahkemece 1192 ada 35 parselde 1 nolu bağımsız bölümün miras yoluyla kaldığı, mirasçılar arasında birbirine devredilen ve bağışlanan taşınmazlar olduğu gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad. 222). Dosya kapsamındaki bilgi ve belgere göre tasfiyeye konu taşınmazın 1/5 hissesinin davalıya miras olarak kaldığı, 4/5 hissesini kardeşleri olan diğer mirasçılardan satın aldığı anlaşılmaktadır. O halde davalının miras olarak intikal eden 1/5 hisse dışındaki 4/5 hissenin kişisel mal olduğunu ispatlaması gerekir. Tüm bu açıklamalara göre, mahkemece, satın alınan hisseler yönünden kişisel mal savunmasının değerlendirilebilmesi için diğer mirasçılara düştüğü/devredildiği iddia edilen mallar yönünden davalıya delillerini sunması için süre ve imkan tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, HUMK'nin 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2016/9971 E. , 2018/16995 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 58 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat